Kalbim Karadağ’da Kaldı – Karadağ Gezilecek Yerler

Karadağ Gezisine Devam

Karadağ aşkım benim. Geçen yazımda Karadağ’ ın başkenti de olan Podgorica’dan bahsetmiştim. Bu yazımda da Balkanların el değmemiş doğası ile cezbeden ‘Karadağ gezilecek yerler nelerdir’ ondan bahsedeceğim.

Bar                           karadağ

Bu şehrin ismini ilk duyduğumda epey gülmüştüm. Sanırım sizinde yüzünüzde gülümseme olacaktır. Bar şehrine Podgorica’ dan tren ve otobüsle ulaşım sağlayabilirsiniz. Şehir merkezinde bulunan terminalden otobüsler kalkmaktadır. Yaklaşık olarak 1 saat kadar sürmektedir. Tercihiniz taksiden yana olursa önceden fiyat konusunda anlaşabilirsiniz. Eğer otostop çekmekten korkmazsanız, otostop çekmenizi bile tavsiye edebilirim. Böylelikle aralar da görebileceğiniz güzelliklere rahatlıkla erişmiş olursunuz. Ve tabi ki maliyet fazla olmaz.  Mevsim itibari ile henüz sezon açılmadığından sokak ve caddeler sakin sayılır. Burası için fazla zaman ayırmanıza bence gerek yok. 1-2 saat burayı gezmeniz için yeterli olacaktır. Kasabanın bir yat limanı bulunmakta olup, İtalya’nın Bari kentine buradan feribot seferleri düzenlenmektedir.

Bar’a giderken Lake Skadar Gölü’nün bir kısmından geçeceksiniz. Tavsiyem bu arada bulunan Naturel parkı ziyaret etmeniz olacaktır. Doğasına ve atmosferine eminim benim gibi hayran kalacaksınız. Benim mevsim olarak soğuk bir dönemde gittiğim için hava epey kapalıydı. Burayı da geçtikten sonra yine yolunuzun üzeri sayılan Virpazar’a uğrayabilirsiniz. Şarap içmekten hoşlanıyorsanız eğer burası tam size göre bir yer. Buralara kadar gelmişken tadına bakmadan gitmeyin derim. Biz bağları ile meşhur Godinje’ye gidip  el yapımı şarabımızı ordan aldık. Burası aslında bir köy. İlk araçtan indiğimizde korkmadık desek yalan olur. Sokaklarda hiç kimse yok. Kimse bu gelenler kim diye kafasını çıkarıp bakmıyor. Neyse tam dönmeye karar vermişken. Arkadaşım bir evin kapısını çaldı ve çıkan kişi bizi başka bir eve götürüp ikramda bulundu. Dışarıya göre biraz pahalı oldu ama şarapımızı almış olduk. Bu arada şu şarapların yapıldığı üzüm çeşitine Vranac denmektedir. Balkanlara özgü olan bu üzüm başka bölgede yetişmemektedir. Tavsiyem bu vranac üzümlü bir cheesecake in tadına bakmanız olacaktır.

Budva

Bar’dan sonra sahil şeridi boyunca devam ederseniz sizi Budva’ya getirecektir. Budva’ya Podgorica’dan otobüsle ulaşım sağlayabilirsiniz. Budva’ ya varmadan önce yol üzerinde görebileceğiniz Sveti Stefan olan küçük bir adacık göreceksiniz. Önceleri kara yolu ile bağlantısı olmayan bu adacık ünlü bir otel zincirinin burayı kiralaması ile 5 yıldızlı otel bölgesi haline gelmiştir. Tarihi bir dokuya sahip bu bölgede konaklamanız mümkün. Yada tepeden bir manzara fotografı çekebilirsiniz.

Budva 2 bölgeye ayrılmıştır. Yeni ve eski olarak. Yeni bölgede bir alışveriş merkezi, cafe, restoran ve oteller bulunmaktadır. Yazın epeyce turist aldığını söyleyebiliriz. Özellikle Rusların yoğun ilgi gösterdiği bir bölgedir. Görüntüsü Maldivleri andıran plajları bulunmaktadır. Genelde turistlerin ilgisi Old Town ( Stari Grad ) çekmektedir. Bu bölge Venedik hakimiyeti altındayken yapılmıştır. Old Town’a girdiğinizde kendinizi Orta Çağ filmlerinde hissedeceksiniz. Böyle yerlerde hep düşünmüşümdür. Acaba o dönemde yaşasaydım nasıl olurdu diye. Dar sokakları, kuleleri ve meydanları ile labirenti andırmaktadır. Bölgede cafeler, butikler ve mağazalara rastlayabilirsiniz. Old Town UNESCO dünya mirasları arasında bulunmaktadır.

Konaklamak için bizim tercihimiz apartman dairesi olmuştur. 4 kişi bir gece için 20 euroya konakladık. Sizde otel sevmiyorsanız böyle bir konaklama tercih edebilirsiniz. Gece’de güzel bir restoranda yemek yiyip canlı müzik dinlemek isterseniz. Jadran Kod Krsta’yı tercih edebilirsiniz. Mezeler oldukça başarılı.

Kotor

Kotor, Budva’dan yaklaşık 30 dakika uzaklıktadır. Buraya Podgorica’dan ve Budva’dan otobüsler kalkmaktadır. Otobüs fiyatları 6 euro dur. Burası UNESCO tarafından koruma altına alınan bir şehirdir. Ülkenin en çok turist çeken de şehridir. İlk şehrin içine girdiğimde sanırsam dilim tutulmuştu. Sanki bir hikayenin içinde gibiydim. 1 saate yakın öylece karşı kıyıyı izledik. Tam bir fiyord görüntüsü vardı. Sonrasında şehri gezmeye başladık. Kotor yeni ve eski şehir olarak iki bölümü ayırılıyor. Yeni şehirde fazlaca görülmesi gereken bir şey yok. Konaklamak isterseniz sahil şeridin de kalabileceğiniz daha pansiyon vari yerler bulunmaktadır. Biz Garni Hotel Vila Paonija’da kaldık. Kişi başı gecelik konaklama için 20 Euro ödedik.  Ve sabah kahvaltısında yediğim omletin tadını hiç unutamam. Çalışanlarda epey sıcak kanlıydı.

Eski şehir ( Stari Grad) bölgesine girdiğimde ise her yerinden tarih akan görüntüsü ile güvende hissi vermişti. Bu bölgede de kalabileceğiniz güzel yerler bulunmaktadır. Bütün  sokakları hayran hayran yürüdük. İnsanı gerçekten büyülüyor. Dar sokakları, taş kaldırımları, tarihi yapıyı bozmadan dekore edilmiş cafe ve restoranları görebilirsiniz. Her ne kadar turistlik olsada bu bölge halen yaşayan insanlar bulunmaktadır. Şehrin tarihi Venediklilere dayanmaktadır. Bu bölgede birde kedi müzesi var. Sezon nedeniyle kapalı olmasından dolayı biz gezemedik ama kedi severlerin ilgisini çekeceğini düşünüyorum. Bütün bunları yaparkan her sokakta başka bir pencere açılacak zihninizde. Gözünüz arada tepe de kale göreceksiniz. İlk başlarda çıkıp çıkmamak arasında gidip gelebilirsiniz tabi ama bunu yapmadan dönerseniz gerçekten çok pişman olacağınızı temin edebilirim. Hangi düşünce ile dağa sur ve kale yapmışlar halen aklım almıyor ama yaklaşık olarak 3000 basamak sonrasında en tepeye ulaşmış oluyorsunuz. Yürüme esnasında birde klise görmeniz mümkün şuan kullanımda olmadığın dan dışardan bakmanız mümkün. Manzara paha biçilemez tabiki.

Tivat

Kotor’dan Tivat’a yaklaşık 20 dakikada varabilirsiniz. Karadağ’ın ikinci havaalanı burda bulunmaktadır. Dünyanın farklı bölgelerine uçak bulmanız mümkündür. Türkiye’den buraya uçuş bulunmamaktadır. Yaklaşık 9000 nüfusü bulunan bu şehirde havalanın ne iş var derseniz. Burası jet sosyetenin oldukça uğrak bir yeridir. Karadağ’ın en büyük ve Avrupa’da bilinen Port Montenegro bulunmaktadır. Ünlü bir çok markanında mağazasına rastlayabilirsiniz. Şehirde Trg Sv. Roko Meydanı ve Buca-Lukovic Sarayı’nı görmenizi öneririm. Sahil şeridi trafiğe kapalı olan bu şehirde yan yana bir sürü cafe ve restoran bulabilirsiniz. Bunlardan birinde oturup kendinizi manzaraya bırakmanızı öneririm.

Tivat merkezinde pek yapılacak bir şey yok o yüzden size çevreyi gezmenizi öneririm. Tivat yakınlarında bulunan Gornja Lastva gitmenizi tavsiye ederim. Geleneksel dans ve müzikler ile gerçekleşen Fiest Haftası ile bilinmektedir.

Perast                                      karadağ

Perast, Kotor’dan yaklaşık olarak 12 km uzaklıktadır. Kotor’dan Nerceg Novi’ye giden otobüslere binerek Perast’ta inebilirsiniz. Dikkat edin ineceğiniz yeri kaçırmayın sakin.bu Burası da Unesco Dünya Mirası Listesinde yer alıyor. Belki sizi Kotor kadar büyük bir yer beklemiyor ama gezerken her an tarihin izlerini seyretmeniz mümkün. Sahil şeridinde yürüyüp yine sahil kenarında bulunan restoran ve cafelerde oturup huzura doymanızı tavsiye ederim. Arkanızda ihtişamlı dağlar, karşısında huzurlu ve güzel bir deniz ve etrafınızda tarihin izlerini taşıyan yapılar sanırım söylenecek pekte söz yok. Şehirde görmenizi gerektirecek Sveti Nikola Kilisesi ve Saraydan müzeye çevrilmiş Perast Müzesi’ni gezebilirsiniz.

Perast’tan denize doğru baktığınızda iki adacık göreceksiniz. Bunlardan biri, St.George Adası’dır. İçinde bir kilise ve çan kulesi bulunmaktadır. Diğeri ise, Our Lady of the Rock adıyla anılan ada dır. Perast’tan küçük teknelerle kişi başı 5 Euro’ya adalara gidebilirsiniz.

Herceg Novi

Herceg Novi, Kotor Körfezi’nde bulunan bir sahil şehridir. Bu şehirde görmeniz gereken bütün yerler surlarla çevrili eski şehir bölgesinde yer alıyor. Osmanlı İmparatorluğu şehri kanlı savaşlar sonrasında fethetmiş.. Şehrin hakim tepesinde bulunan  Kanli Kula adında ki kale, bu sebepten bu adı aldığı söylenir.Merdivenleri çıkarken epey yorulacağınız kesin. Günümüzde kültürel konsere ev sahipliğide yapmaktadır. Kaleye giriş 1 Euro dur.Kalenin aşağısında bulunan zindanları gezerken benim gibi sizinde tüylerinizin diken diken olacağını tahmin ediyorum. O dönem ki esirler elleriyle duvarlara kazıyarak resimler yapmışlar. Tabi unutmadan bu şehir yılın büyük bir bölümünde güneş almaktadır. Tertemiz denizi ile de oldukça cezbedici.

Stari Grad bölgesi ise, sizi Kotor kadar çok etkilemeyecek belki ama bölgede ki Sahat Kula, Spanjola Kalesi ve Forte Mare Kalesi şehrin o dönemlerden miras olarak kalan yapılarıdır.Buralara kadar gelmişken görmek lazım. Şehirde bol bol merdiven çıkacağınızı söylemeden geçemeyeceğim. Burda konaklamak istersiniz. Biz Hotel Aurora’da konakladık. Konumu itibari oldukça güzel. Belki pahalı gelebilir kişi başı 25 euro ya konakladık. Şehrin sırtlarına doğru gecelik 10-15 euroya konaklayacak yerler bulmanız mümkündür.

Bu güzel Balkan ülkesini sanırım anlatmakla bitiremem. Sanırım aşık oldum.Yazmak istediğim ve paylaşmak istediğim o kadar çok şey var ki. Sormak istediğiniz ve merak ettiğiniz bir şeyler varsa maille bana ulaşabilirsiniz. Buraya fazla resim koyamadım ama instagram hesabımda daha fazlasını bulabilirsiniz.       karadağ

Bir sonra ki ülkede görüşmek üzere…

karadağ

karadağ

karadağ