Likya, Türkiye’nin güney kıyısından Akdeniz’e doğru olan çıkıntının bulunduğu bölge olan Tekne Yarımadası’nın tarihi ismidir. Bu yarımada da bulunan Likya Yolu ise eşsiz manzaralara şahit olacağınız, doğa ile iç içe olan bir yürüyüş rotası. Aslında asırlardır var olan bu yol, 1999 yılında ingiliz yazar ve gezgin olan Kate Clow tarafından keşfedildi ve o zamandır beri yüzlerce hem yerli hem yabancı turistler tarafından yüründü. Bu yazım da Likya Yolu hakkında bilmeniz gerekenler, yürüyüş için gerekli ekipmanlar, ulaşım gibi bir çok sorunun cevabını bulabileceğiniz bir rehber niteliğini olmasını için elimden gelen yapacağım. Hadi gelin Likya Yolu Rehberi ‘ne başlayalım.
iÇERİK
Likya Yolu Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Likya Yolu Tarihi
Likya etimolojik olarak ‘Işıklar Ülkesi’ anlamına geliyor. Günümüzde Teke Yardımadası olarak geçen Antalya Körfezi ve Fethiye arasında bulunan yerde bulunan antik bir şehirmiş. Antik dönemde çevresinde bulunan Kayra ve Lidya Medeniyetleri ile birlikte bölgeye kültürel zenginlik katmışlar. Bölgede bulunan diğer bir çok medeniyet ile birlikte öyle bir noktaya geliyorlar ki, M.Ö. 168 yılında Roma tarafından bağımsızlığı ediliyor. 1176 yılında gerçekleşen savaşta bölge Selçuklular’ın hakimiyetini geçiyor.
Likya yolu boyunca yürüyüş severleri büyüleyici manzaralar dışında; antik mezar, kale ve tapınaklar kalıntıları da bekliyor.
Likya Yolu Rehberi
Likya Yolu Kaç Km, Kaç Günde Yürünür?
Dünyadaki yürüyüş rotaları içinde kendine de bir yer bulmuş olan Likya Yolu, Muğla’nın Fethiye ilçesindeki Ovacık’tan başlıyor ve Antalya’nın Geyikbayırı beldesinde son bulunuyor. Tüm yol 555 km lik bir yürüyüş rotasını kapsıyor. Likya Yolu’nun tamamlanması kişiden kişiye değişmekle birlikte yaklaşık 21 ila 40 gün sürdüğü yönünde bilgiler bulunuyor.
Likya Yolu Parkurları
Likya yolu rehberi yazıyorsam tabi ki yürüyebileceğiniz etaplardan yani parkurlardan da bahsetmeden olmaz. Likya Yolu’nu tek seferde yürüyeceksiniz bir kural söz konusu değil. Yol 20 farklı parkurdan oluşuyor. Farklı zamanlarda farklı farklı parkurları yürüyerek tamamlayabilirsiniz. Parkuru seçerken görmek istediğiniz manzaralar ve antik kentlere göre belirleyebilirsiniz. Bahsedilen parkurlar:
- Ovacık – Falarya (Başlangıç parkuru)
- Falarya – Kabak Koyu
- Kabak Koyu – Alınca
- Alınca – Yediburunlar
- Yediburunlar – Gavurağılı
- Gavurağılı – Patara
- Patara – Kalkan – Gökçeören
- Kalkan – Sarıbelen – Gökçeören
- Gökçeören – Kaş
- Kaş – Kekova
- Kekova – Demre
- Demre – Alakilise – Finike
- Karaöz – Gelidonya Feneri – Adrasan
- Adrasan – Olimpus – Çıralı
- Çıralı – Beycik
- Çıralı – Tekirova
- Tekirova – Phaselis – Gedelme
- Beycik – Tahtalı Dağı – Gedelme
- Gedelme – Göynük
- Göynük – Hisarçandır
- Hisarçandır – Geyikbayır
Likya Yolu Ne Zaman Yürünür?
Likya yolunu yürümek için en iyi zaman kesinlikle ilkbahar ve sonbahar ayları. Akdeniz bölgesinde olması nedeniyle malum yaz aylarında çok sıcak oluyor ve bununla birlikte yürümekte oldukça zorlayıcı. Sıcaktan bayılmamak için biz Mart-Nisan veya Ekim-Kasım ayında yürümenizi tavsiye ederim. Ben Rotanın sadece ilk iki parkurunu yürüdüm ve Nisan ayının sonlarına doğruydu. Hava ne sizi sıcaktan bunaltıyor ne de soğuk oluyor. Akşamları biraz serinlik oluyor tabi.
Likya Yolu İşaretleri, Yön Bulma
Likya Yolu’n da yürümeye karar verdiyseniz öncelikle nasıl yön bulabileceğinizi de bilmeniz gerekir. Yolu bulmak burada oldukça da basit. Yıllardır yüründüğü için zaten patikalar oluşmuş ve hemen fark ediliyor. Onun dışında Likya Yolu profesyonel bir doğa yürüyüşü rotası olduğu için yol boyunca taşlar kırmızı, beyaz ve mavi renklerinde işaretlenmiş durumda. Bu işaretleri takip ederek yolunuzu ve hangi patikayı seçmeniz gerektiğini kolayca bulabiliyorsunuz.
Rotayı kolayca tamamlayabilmeniz için Kate Clow Derneği, rotanın belirli yerlerine işaretler ve izler yerleştirmiş. Grande Randonnee adlı Fransız işaretleme sistemi kullanılarak belirlenen rotada, kavşak noktalarında sarı renkte yönlendirme tabelaları bulunuyor. Rotayı biraz daha kolaylaştıran kırmızı beyaz çizgiler ise patikalarda her 50, toprak yollarda da her 200 metrede bir karşınıza çıkıyor. Eğer kırmızı boya ile çizilmiş çarpı işaretleri görüyorsanız, rotadan saptınız demektir. Kırmızı işaretleri görünce bir önceki işarete dönüp haritadan veya rehber kitaplardan faydalanarak tekrar başlamanızı öneriyoruz. Üst üste çizilmiş kırmızı beyaz işaretler görürseniz yol ayrımına geldiğinizi anlayabilirsiniz. Bu işaretler periyodik aralıklarla gönüllüler tarafından yenileniyor. Hem doğal koşullar hem de doğa tahribatı nedeniyle zaman zaman rotayı kaybetmek mümkün.
Renk işaretinin olmadığı yerlerde de yürüyüşçüler genellikle kendinden sonra geleceklere yönlendirme ve kolaylık olması adına taşları üst üste koyduğu bir yöntem izliyor. Yönlendirici işaretleri takip edebileceğiniz gibi yoldan çıkmayı planladığınız koy veya manzaralar varsa yanınızda bir GPS cihazı da bulundurmanızı öneririm. Telefonla çoğunlukla çekiyor olsa da işi şansa bırakmamak gerek.
Likya Yolu’u Yürüyüşü İçin Yanımıza Neler Almalıyız?
- Yürüyüş botu: Likya Yolu gibi uzun süreli yürüyüşlerde mutlaka botun çok iyi havalandırma sağlaması, bileği koruması ama hafif ve yumuşak olması gerekir. Tabanı kaymaz malzemeden yapılmış botlar seçilmeli ve nemi ve teri dışarı atabilen ama dışarıdan su geçirmezlik özelliği olan botları tercih etmenizde fayda var.
- Sırt Çantası: Uzun süreli yürüyüşlerde 60 Lt. ve üzeri sırt çantaların kullanılması tavsiye edilir. Çantalarınızın yanlarında mutlaka su şişesi veya matara cebi olmasına özen gösterin. Çanta satın alırken gerekli malzemelere kolay ulaşılabilecek cepleri olması ve pratik kullanışlı olmasına dikkat etmelisiniz. Ayrıca sırt bölgesi ayarlanabilir olması yükü sırt ve bele eşit dağıtan eğimde olması ve bel desteği olan çantalar yürüyüş esnasında sizi rahat ettirecektir.
- Baton: Ben baton işini hep uzak biriydim. Likya Yolu yürüyüşü için kendime bir baton edindim ve cidden yürüyüşte epey kolaylık sağlıyormuş. Baton kullanımı eklem sakatlıklarını önlemenin dışında yükün vücudumuzun alt ve üst kısımları arasında daha eşit dağılmasını sağlayarak enerjimizi daha verimli kullanmamızı sağlar ve böylece daha geç yorulmuş oluyorsunuz.
- Yağmurluk: Likya Yolu deniz seviyesinde ilerlediği gibi bazen de yüksek rakımlı rotalardan da devam etmektedir. Ayrıca bahar mevsiminde yürüyüş yapıyorsanız coğrafi olarak yağmur yağma ihtimali her zaman vardır.
- Kafa Lambası: Gün battıktan sonra ışık oldukça sorun olacaktır. Kafa lambası ve el feneri yanınızda olması gereken olmasa olmazlardandır. Genellikle fener kullanmak yerine kafa lambaları doğada daha kullanışlı olmaktadır.
- Kamp Çadırı: Kamp atarak yürüyüş yapmayı tercih edecekseniz yanınızda hafif, su geçirmeyen, kolay toplanabilir bir çadır olmalıdır.
- Uyku Matı: Uyku kalitesi için yer ile aranıza da bir katman bulunması oldukça önemli.
- Uyku Tulumu: Her ne kadar Akdeniz’de de olsanız orman havası ve dağ havasında ısı degerleri oldukça değişkendir. -5 ila 20 derece veya 0 – 15 derece arası hafif bir uyku tulumu size güven verecektir.
- İlk Yardım Çantası: Acil durumda size kılavuz olabilecek bir ilkyardım kitabı, sargı bezleri, tentürdiyot, aspirin, yanıklar için pomad krem, ağrı kesici, makas, çengelli iğne, flaster, gazlı bez, kanama esnasında durdurmak için kauçuk lastik vb. bunulan bir ilk yardım çantası bulundurun.
- Dayanıklı Pantolon: Likya Yolu düz parkurlardan oluştuğu gibi yüksek çalılık etaplarda da oluşur. Bu yüzden bacaklarınızda çizikler oluşmaması için çabuk kuruyan kullanışlı bir pantolon, düz parkurlarda kullanmak içinde short bulundurabilirsiniz.
Yukarıda saydıklarım olmazsa olmazlar listesi bir nevi diyebiliriz. Yanınıza çakı, şapka, şişme yastık, güneş kremi vb. ürünleri de almalısınız. Bunların dışında tabi ki yemek konusunda oldukça önemli. Yemeğimi kendim yaparım derseniz yanınıza mutlaka kamp ocağı almanız gerekiyor. Buarada yürüyüş boyunca yol üzerinde bulunan köylerde çay, kahve ve yiyecek bir şeyler bulabilirsiniz. Ekstra yük etmemek için bunu da değerlendirebilirsiniz.
Likya yolu rehberi nin sonununa geldim. Son olarak ta kamp kurmak sizin için zorlayıcı bir konuysa o bölgeye yürüyüş grupları tarafından etkinlikler düzenliyor. İsteyen çadır da isteyen ise bungalov da kalabiliyor. Belki bu alternatifi de değerlendirebilirsiniz.
→ Sosyal medya hesaplarımdan beni takip edebilirsiniz:
İnstagram: elifinatlasi
Youtube: Elif’in Atlası
Yolda kalın…
