Japonya Gezi Rehberi – Japonya Gezi Planı

Bunca yıldır geziyorum beni en zorlayan seyahat planı hangisidir diye sorsalar kesinlikle: Japonya. Sizi korkutmak amaçlı söylemiyorum ama gitme niyetiniz varsa bu cümlem kulağınıza küpe olsun gjfnghlnf 🙂 Yemesi içmesi, ulaşımı bir de oldukça büyük bir yer olmasının üzerine bir de alfabe sorunu eklenince kafalar fena karışıyor. Ehh maliyetler söz konusunu olunca bir daha giderim demekte olmuyor. Orayı göreyim burada göreyim. Bunları nasıl denk getiricem falan derken ufak bir kısa devre sorunu yaşıyor insan. Neyse sizde benim yaşadıklarımı yaşamayın diye Japonya gezi rehberi hazırladım.

İçerik konusunda yurtdışında daha fazla alternatif varken bizim ülkemizde bu biraz daha az. Özellikle bazı konularda ülke olarak gri alanda bulunuyor olmamız yani google pay ve apple pay’ı kullanamıyor olmamız epey kara kara düşünemize sebep oldu. Neyse ben çektim siz çekmeyin diyerek Japonya Gezi Rehberi yazıya giriş yapıyorum.

Japonya’nın Kısa Tarihi

Ülkenin ilk kurucu imparatoru, yarı mitolojik bir karakter olan Jimmu Tenno’dur. Jimmu’nun tahta oturduğuna inanılan MÖ 11 Şubat 660 tarihi, Japonya’nın millî kuruluş günü olarak kabul edilmektedir. 

6. yüzyıldan itibaren Kore ve Çin üzerinden gelen Budizm etkisi güçlü bir şekilde göstermiştir. İmparator aileleri Budizm’e büyük yakınlık duymuş, asilzade sınıfı ise geleneksel inanç olan Şintoizm’e bağlı kalmıştır.

8. asrın neredeyse tamamına yakınını kapsayan ve adını başkent yapılan şehirden alan Nara dönemi, Japon kültürünün temellerinin atıldığı kritik bir dönem olmuştur. 794 yılında başkentin bugünkü Kyoto şehri olan Heian’a taşınması ile 12. yüzyılın sonlarına kadar sürecek olan Heian dönemi başlamıştır. 1185 yılında Heian dönemi bitmiş Kamakura Şogunluğu dönemi başlamıştır.

1603 yılında başlayan Edo dönemi, ismini Tokyo’nun o günkü adı olan Edo’dan almaktadır. Bu dönemde de üçüncü şogunluk olan Tokugawa Şogunluğu hüküm sürmüştür. Yaklaşık iki buçuk asır devam eden Edo dönemi, halkın ağır hayat şartları ve vergi yükleri altında ezildiği, yönetimin yaklaşık 300 derebeyi tarafından paylaşıldığı bir dönemdir.

19. yüzyılın sonlarından itibaren Japonya büyük savaşlar dönemine girmiş, 1894-1895 yıllarında Çin ve 1904-1905’te Rusya ile yapılan savaşlarda kazanılan zaferler, ardından 1. Dünya Savaşı’nda İngiltere’nin yanında yer alarak Çin’e karşı elde edilen kazanımlarla ülke gücünü daha da arttırmış, Tayvan ve Kore’nin büyük bölümü ele geçirilmiş.

1937 yılında başlayan İkinci Çin-Japon Savaşı, 2. Dünya Savaşı boyunca devam etmiş, Almanya ve İtalya’nın yanında savaşa giren Japonya, aynı zamanda Malezya, Endonezya, Filipinler, Myanmar, Singapur ve Papua Yeni Gine’yi de işgal etmiştir. 1941 yılında ABD ve İngiltere’ye savaş ilanıyla başlayan Pasifik Savaşı, 5 Ağustos 1945’te Hiroşima ve 8 Ağustos’ta Nagazaki’ye atılan atom bombalarının ardından Japonya’nın yenilgiyi kabul etmesiyle son bulmuştur. Savaş, ülkede milyonlarca kişinin ölümüne, ülkenin büyük oranda tahrip olmasına, altyapı hizmetlerinin ve ekonominin çökmesine yol açmıştır. Savaştan sonra imparatorun yetkileri sınırlandırılmış ve ülke 1952’ye kadar müttefik kuvvetlerin kontrolünde kalmıştır. 1952’de Birleşmiş Milletler’e üye olan Japonya, yüzyılın ikinci yarısında müthiş bir büyüme ve kalkınma süreci geçirerek siyasal, ekonomik ve bilimsel alanda dünyanın en güçlü ülkeleri arasına girmeyi başarmıştır.

Japonya’ya Gitmeden Önce Bilmeniz Gerekenler – Japonya Gezi Rehberi

1- Mutlaka Yanınızda Nakit Bulundurun

Japonya, teknolojik yeniliklerin merkezi olmasıyla ne kadar modern görünse de, nakit para hL cüzdanınızda bulunması gereken bir şey. Pandemiden bu yana dijital ödeme yöntemleri kesinlikle daha yaygın bir şekilde benimsenmiş olsa da, Japonya’da hala nakit ödeme kabul eden bir çok yer mevcut.Aile işletmesi tarzı küçük dükanlar, kafe ve restoranlar ile hediyelik eşya satan çoğu yerde kredi kartı kabul edilmemektedir.

Bazı ATM’ler yabancı banka kartlarını kabul etmemektedir. 7- Eleven 7/24 açık olmakla birlikte bizim kartımız bu ATM’ler de kullanılabiliyor. Döviz bozdurmak isterseniz de yine ATM benzeri cihazlarda döviz bozdurabilirsiniz. Biz seyahat öncesi yanımıza bir miktar YEN alarak gitmiştik. İhtiyaç olması halinde ise USD bozdurduk.

2- Google Translate’i Mutlaka Telefonuza indirin

Turistik bölgelerde önemli mesajlarIN İngilizce çevirisini bulmanız muhtemel olsa da, diğer bölgelerdeki restoranlar ve mağazalar gibi bulamayabilirsiniz. Toplu ulaşım ağlarında neyse ki bu sorun olmuyor. Çünkü bütün yönlendirmelerde İngilizce yazılar bulunuyor.

Ülke geneline bakınca İngilizce bilen insan sayısının yoğun olduğunu söyleyemiyeceğm, yada bilse de tam olarak anlaşamadığımız zamanlar oldu. İstediğimizi yada aradığımızı şeyleri ifade ederken bolca kullandık. Hatta restoranlarda menüleri kamera özelliği ile çevirerek hallettik.

3- Bir Çöp Kutusu Sorunsalı

Japonya eminim hemen hemen herkesi şaşırtacak bir konu kesinlikle bazen saatlerce çöpümüzü yanımızca taşımamız oldu. Hem çöp kutusu bulmak hemde çöplerin kategorisine göre ayrılması isteniyor. Öncelikle yanınıza bir torba mutlaka bulundurun. Diğer seçenek ise 7-Eleven gibi markete çaktırmadan giriş çöpünüzü atabilirsiniz 🙂 yada hemem hemen çoğu sokakta bulunan içecek otomatlarının yanındaki çöp kutularını kullanabilirsiniz.

4- Japonya’da SİM kart Alma

Fiyatları karşılaştırdığımızda biz sim kart almamaya karar verdik. Onun yerine e-sim kullandık. Yer yön bulma, sosyal medyaya bir şeyler yükleme gibi bir düşünceniz varsa 8 gün için yaklaşık 10 GB internet yeterli olacaktır. Ben 1 yıldan fazladır Airalo kullanıyorum. Buraya da linkini bırakıyorum. lınke tıklayıp tavsiye kodu olarak ELIF9704 yazmanız yeterli hemen 3USD kazanabilirsiniz.

5- Bahşiş Bırakmayın

Bizim aksimize, Japonya’da bahşiş vermek alışılmış bir şey değil. Hatta bahşiş bırakılması utanç nedeni bile olabiliyor. Bazı restoran ve kafelerde kişi başı 500 Yen ek bir ücret talep edilebiliyor. O yüzden gelen para üzerinizi almanızı öneririm. Otomatlarda çok işe yarıyor 🙂

6- Yürürken Yemek Yemeyin

Japonya yürürken yemek yemenin hoş karşılanmadığı hatta kabalık olarak bakılan bir ülke. İnsanların otomat başında yada küçük dükkanlardan aldığı yiyecek ve içecekler hemen önünde tükettiğini göreceksiniz. Derseniz siz bunu yaptığınız bazen yaptık bazende yürürken yedik içtik 🙁

Ayrıca ülkede belirlenmiş alanlar dışında sokakta sigara içilmesi yasak.

7- Japonya’da Metro 24 Saat Çalışmıyor

Birçok konuda kolaylık bulunan böyle ülke de metroların 24 saat hizmet vermemesi bizi çok şaşırtmıştı. Tokyo’da bile 23.30-00.30 arası son tren oluyor. Ve dışarıda olduğumuz akşam metro saatine bakıp ona göre hızlı hareket etmek zorunda kaldığımız günler oldu. Yada diğer bir seçenek geceyi komple dışarıda geçirip 5 gibi başlayan trenlerle kaldığınız yere dönmek 🙂

8- Pasaportunuzu Her Zaman Yanınızda Taşıyın

Bazı yerlerde Japonya’da kimlik taşımanın zorunlu olduğuna dair yazılar okumuş olsam da bununla ilgili hiç bir şey yaşamadık. Alışveriş yapma niyetiniz varsa ki gezerken bence mutlaka olacak, vergisiz alışveriş yapabilmeniz için pasaportunuzun yanınızda olması gerekiyor.  (Uniqlo dahil)

9- Google Haritaları Hayat Kurtarır

Ulaşım araçlarını kullanırken resmen hayat kurtarıcımız oldu. Trenlerin kalkış saati, yapılacak olan aktarma noktaları, metroya gireceğiniz giriş kapısından çıkış kapısına hatta ücret bilgisine kadar bütün bilgiler doğru ve eksiksizdi.

10- Trenlerde Yüksek Sesle Konuşmayın

Japon görgü kurallara göre toplu taşıma araçlarında ve asansör gibi diğer halka açık yerlerde yüksek sesle konuşulmaz. Ayrıca telefonla konuşulması istenmiyor. Hatta bazı yerlerde telefon görüşmelerinin yasak olduğuna dair tabelalar görebilirsiniz. Konuşurken alçak sesle konuşmaya özen gösterin.

11- Dövmeniz Varsa Onsenleri Kullanamazsınız

Geleneksel onsenler yani kaplıcalar jeotermal sularla dolu sıcak banyoları diyebiliriz. Geleneksel onsenler halka açık olup dövmeli kişiler kabul edilmemektedir. Geleneksel olmayan yani otellerde bulunan onsenlere dövmelerinizi bantlamanız koşulu ile kabul edilebilirsiniz.

Dövmeniz varsa ve geleneksel bir onsen’i ziyaret etmek istiyorsanız, önceden kısıca bir araştırma yapın. Yada özel onsenleri tercih edebilirisiniz.

Gitmeden önce bilmeniz gerekenler kısmına bir kaç madde daha ekleyebilirim ancak bence bunlar öncelikle olarak bilmeniz gerekenler geri kalanını gezi sırasında öğrenirsiniz. eee bazı şeylerde şaşırtsın değil mi 🙂

Japonya’ya Gitmek İçin En Uygun Zaman

Aslında bu soru Japonya’da nasıl bir deneyim yaşamak istediğinize göre değişkenlik gösterecektir. Örneğin sakura zamanına denk gelmek istiyorsanız Mart ortasından Nisan ayının ilk haftasına kadar gelebilirsiniz. Tabi bu kesin denk geleceğiniz anlamına gelmeyebilir. Mevsimlerde yaşanan kayma neticesinde bu yıl Nisan ayın gibi çiçekler açmaya başlamış. Tabiki Sonbaharın kızıl ve altın sarısı renklerini sevenlerde Ekim-Kasım aylarını tercih edebilirler.

Mayıs ve Haziran aylarında Tokyo’da KANDA MATSURİ veya SANNO MATSURİ adlı verilen festivalleri izlemek isteyebilirsiniz. Eeee artık gitmek isteyeceğiniz zamanı siz belirleyin. Eminim her mevsim ayrı bir güzel Japonya.

Japonya’da Ulaşım

Teknoloji deyince ilk aklımıza gelen ülke Japonya söz konusu olduğunda ulaşımda oldukça efektif olduğunu söylemek gerekli. Sadece trenle bile hemen hemen her noktaya ulaşım imkanı bulunuyor.

Metro ve Tren Ağları: Büyük şehirlerde, Tokyo, Kyoto ve Osaka gibi, yoğun metro ve tren hatları bulunuyor. Suica, Pasmo yada Icoca gibi akıllı kartlar ile bu hatları kullanarak kolayca istediğiniz yere ulaşabilirsiniz. Harita ve işaretlerde İngilizce yazılar bulunuyor. Suica ve Pasmo’yu Tokya’da satın alınabilirken, Icoca kart ise Osaka’dan satın alınabilmektedir. Hepsi aynı özelliğe sahip olup sadece alınabilecek lokasyon farkları bulunmaktadır.

Otobüsler: Şehir içi ve şehirlerarası seyahat etmek için otobüsleri tercih etmeniz mümkün. Özellikle dağlık ve kırsal bölgelere ulaşmak için otobüsler daha ideal ve uygun olabiliyorlar. Biletleri önceden satın almanızı tavsiye ederim. Genellikle yer bulmak zor olabiliyor.

Taksi: Japonya’da taksi kullanmak cidden pahalı. Ancak özellikle grup halinde seyahat ediyorsanız ve zamanınız değerliyse, taksi bir seçenek olabilir. Taksi şoförleri genellikle takım elbiseli olarak araç kullanıyorlar bunuda belirteyim.

Hızlı Trenler: Japonya’da ulaşım için kullanabileceğiniz ve Japonya’nın simgesi haline gelmiş olan Shinkansen, yüksek hızlı tren ağıdır. Ana şehirleri birbirine bağlamak için kullanılıyor. Bu sayede Tokyo, Kyoto, Osaka gibi önemli destinasyonlara hızlı ve konforlu bir şekilde seyahat etmenizi mükün. Bu hızlı tren ağında seyahat etmek için JR PASS satın alabilirsiniz ki bu konuya ayrıca değineceğim. Yada Klook sitesi üzerinden bilet alabilirsiniz.

JR PASS Almak Mı? Almamak Mı?

Öncelikle JR PASS nedir ondan bahsetmekle başlayayım. Japonya’nın geniş demiryolu ağına erişim sağlayan bir tren bileti diyebiliriz. Turistlere özel olarak sunulan bu biletler, belirli bir süre boyunca sınırsız tren yolculuğuna izin veriyor. Yani şehirlerarası yolculuklarda kullanılmaktadır.

Bu kartlar seyahate çıkmadan önce online olarak sipariş verilebilir ve belirli havalimanları gişelerden teslim alabilirsiniz.

Şehirlerarası ulaşımın yanısıra bazı otobüs ve şehir içi ulaşım hatlarında da kullanılabilmektedir. Geçerli olduğu metrolar: Ayrıca, Tokyo Monorail, Yamanote hattı (Tokyo Metrosu), Narita Havaalanı’ndan Tokyo’ya Narita Express kullanılabilmektedir.

JR PASS satın almak ve daha fazla edinmek isterseniz HİS Travel firmasının websitesine bakmanızı öneririm.

Gelelim JR Pass almak mı, almamak mı sorusuna. Ülkede çok fazla şehir değiştirmeyeceğimiz için almamak yönünde tercihimizi yaptık. JR Pass’ın şimdiki fiyatını düşürsek biz neredeyse yarısını ulaşım için harcadık. Bu konuda en iyi tavsiyem google haritalardan gideceğiniz lokasyonların ulaşım bilgileri bakarak yazılan fiyatın size ne kadara mal olacağını hesaplamanız. Böylelikle daha rahat bir tercih yapabilirsiniz.

Gün Gün Japonya Seyahat Planı – Japonya Gezi Planım

Yazının başında da bahsetmiştim. Hayatımda hiç bir gezi planını yaparken bu kadar zorlanmamıştım. Eğer siz de bütün bu planlama ile uğraşmak istemiyorsanız turlara göz atabilirsiniz.

Japonya Gezilecek Yerler – Japonya Gezi Rehberi

Japonya Konaklama

Japonya Gezi Rehberi ‘nin en can alıcı bir diğer bölümü olan Japonya’da nerede kalınır? sorusuna geldik. Gezi planını yaparken resmen beyin yakan soruların başında geliyor. Yapmak istediğiniz yada görmek istediğiniz yerlere göre şehirlerde bir çok bölgede konaklayabilirsiniz. Benim kalacağımız yerleri seçerken hem bütçemize hemde ulaşım araçlarına yakın olmasına göre tercihlerde bulunduk. Şehirlere göre ortalama fiyatlar değişkenlik gösterirken en pahalı seçeneklere sahip yer Tokyo olduğunu belirtmeliyim. Sizinde Japonya gezi planınızı oluştururken işinize yarabileceğini düşündüğüm kendi deneyimlerinden yola çıkarak bu konuda bilgi vermeye çalışacağım.

Osaka, Tokyo ve Kyoto’da göre daha küçük bir şehir olduğunu söyleyebilirim. Yeme içme seçeneklerinin ve çevresinde görülebilecek yerleri yürüyerek gezmek isteyebileceğiniz bir yer isterseniz tercihiniz Namba bölgesi olmalı diyebilirim. Ayrıca burası Namba İstasyonu’nunda bulunduğu yer olduğunu için kolaylık sağlayacaktır. Eğer eğlence isteriz, bar falan ilgimizi çeker diyorsanızda Dotonbori diğer bir seçenek olacaktır.

Biz tercihimizi Airbnb’den ev tutmaktan yana kullandık. Namba Tren İstasyonu’na 1 durak mesafade bulunan bir bölgede kaldık. Evi incelemek ve rezervasyon yapmak için tıklayın.

Ayrıca daha Osaka konaklama seçeneği için tıklayabilirsiniz.

Kyoto, Biz Gion Bölgesine yürüme mesafesinde, tren istasyonuna yakın bir konumda bulunan 2 yıldızlı Super Hoteli oteli tercih ettik. Burası şehrin Kawaramachi bölgesinde. Mağazalarada oldukça yakın bir konumda bulunuyordu. Kahvaltısı orta düzeyde olmakla birlikte, cilt bakım ürünleri, pijama ek hizmetleri bulunuyor. Buarada Japonya geleninde bütün otellerde pijama veriliyor 🙂

Kyoto’da ilk olarak bakmanız gereken yer şehir merkezindeki  Kyoto İstasyonu civarı ve Kyoto Karasuma-Oike İstasyonu civarı diyebilirim. Bütçenize göre tercihinizi yapabilirsiniz. Kyoto ‘da daha fazla konaklama alternatifi için tıklayın.

Tokyo’da konaklama yapabileceğiniz 6 bölge bulunuyor. Bu bölgeler:

1. İlk defa seyahat edecekler için ideal Shinjuku,
2. Bütçesi kısıtlı ve kültürel gezilerden hoşlanan gezginlere uygun Asakusa,
3. Prestijli alışveriş bölgesi Ginza, (pahalı bir bölge)
4. Daima eğlenceli ve renkli Shibuya,
5. Gece hayatından hoşlanan gezginlere hitap eden Roppongi,
6. Ulaşımda önemli merkezlerinden biri olan Tokyo İstasyonu (Marunouchi).

Yukarıda tercihlerinize göre kalacağınız lokasyonu tercih edebilirsiniz. Benim fikrime göre ilk tercih edeceğiniz bölgeler Shinjuku ve Shibuya bölgeleri olmalı diyebilirim. hemen hemen bütün bu bölgelerin hespi Tokyo’da yuvarlak bir hat çizen bizim yeşil hat olarak tabir ettiğimiz Yamanote Line geçiyor. Zaten bu hat eliniz ayağınız olacak diyebilirim. Biz gezimizde Shubiya bölgesini tercih ettik. Fotoğraflarına bakınca hostel vari gibi geliyor olsa da binanın o katı size ait oluyor. İçinde ranza bulunuyor. Konakladığımız evi incelemek için tıklayın.

Ayrıca ülke genelinde Love Otellere bolca rastlayabilirsiniz. Sevgi oteli diye çevirince çok minnoş oluyor ama bu otelleri genelde çiftler tercih ediyorlar. Çiftseniz niye buna dikkat çektiğimi garipseme durumumuz olabilir hemen açıklık getiriyorum. Bu otelleri özellikle Japonlar tercih ediyorlar. Kalabalık ve çocuklu aileler yalnız kalabilmek için bu otellere kendilere yer arıyorlar desem anlayacaksınızdır.

Kapsül otellere de değinmeden geçmek istemem. Bana fazla klostrofobik geliyor olsa da otellere göre daha uygun olduğu için tercih edebilirsiniz. Tokya’nun Shinjuku bölgesinde bulunan bir kapsül oteli incelemeniz için linkini bırakıyorum.

Japonya gezi rehberi nin sonuna geldim. Umarım seyahatinizi kolaylaştırabilecek bilgileri bulabilmişsinizdir 🙂

Japonya ile ilgili daha fazla fotoğraf ve video için beni sosyal medya hesaplarımdan takip edebilirsiniz:

İnstagram: elifinatlasi

Youtube: Elif’in Atlası