iÇERİK
Biraz Bohem Biraz Romantik Bozcaada
Türkiye‘nin Gökçeada’dan sonra belki de en güzel gün batımını sergileyen Bozcaada doğal güzelliği, temiz havası, tarihi dokusu ve lezzetli şarapları ile bizlere kollarına açıyor. Bozcaada gezilecek yerler yazımıza başlayalım…
Antik çağlardaki adı Tenedos olan Bozcaada, her adımınızda rüzgarın eşlik ettiği küçük bir balıkçı kasabası havasında. Mübadele öncesi Rum nüfusun çoğunlukta olduğu belde; taş sokakları, Rum evleri, Akdeniz iklimini andıran kendine has havası, lezzetli yemekleri ve şarapları ile cennetten bir köşe gibi.
Bozcaada Tarihi
Antik çağda Leukophrys, Yunan Mitolojisinde Tenedos adıyla anılan Bozcaada, stratejik konumundan dolayı çağlar boyunca birçok kez istilaya uğramış ve el değiştirmiş. Adadaki nekrapol sahasında yapılan kazılardan anlaşıldığı üzere adanın tarihi M.Ö. 3000 yıllarına dayanıyor. Adanın bilinen ilk sakinleri Pelasg’lar. Daha sonra sırasıyla Fenikeliler, Atinalılar, Yunanlılar, Persler, Büyük İskender, Bizanslar, Cenevizler, Venedikler ve Osmanlılar adaya hakim olmuş.
Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesinden sonra Bozcaada, Türkler için önem kazanmış ve 1455’te Osmanlı topraklarına katılmış. Bu tarihten itibaren Osmanlılar ve Venedikliler arasında Bozcaada için mücadeleler olmuş ve adanın hakimiyeti zaman zaman Venediklilere geçmiş.
Osmanlı yönetiminde geçen uzun bir dönemden sonra, Balkan Savaşları sırasında 1912’de Yunanistan tarafından işgal edilen ada, 1923 Lozan Anlaşmasıyla Gökçeada ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlanmış.
Yunan mitolojisinde ise Tenedos adıyla bilinen Bozcaada’nın mitolojide ilk geçtiği yer Tenedos ismini alması sırasındadır.Homeros’un İ.Ö 9.yy’da yazdığı sanılan Troya savaşlarını anlatan ünlü destanı İlyada’da, Tenedos isminin bir kaç kez geçtiğini görüyoruz. Troya, Bozcaada’nın hemen karşısında kurulu Hisarlık tepesinde kurulu zengin bir kenttir. Savaş Yunan yarımadasından gelen Akhalar ile Anadolu’da yaşayan Troyalılar arasında geçer.
Krallar kralı Agememnon’un yönetimindeki Akha donanması yiyecek ve içecek sağlamak için Tenedos’ta karaya çıkarlar. Akhalar’ın yaptığı tahta at Troya surlarının önünde içeri sokulmayı beklerken, Akha donanması Tenedos’un güneyinde bir koyda saklanıp beklerler. Savaş bu hileyle kazanılır.
Bozcaada Nerede ve Nasıl Gidilir
Ege Denizi’nin kuzeyinde Çanakkale’ye bağlı ülkemizin köye sahip olmayan tek ilçesidir.
Eğer Bozcaada’ya otobüsle gelecekseniz, pek çok otobüs firmasının seferi var. Çoğu otobüs firması sizi Geyikli İskelesi’ne kadar getiriyor. Buradan da feribotla, adaya ulaşabilirsiniz.
Kendi aracınızla gelme isterseniz ve eğer İstanbul’dan geliyorsanız Trakya üzerinden İstanbul, Tekirdağ, Gelibolu Karayolu’nu kullanarak Eceabat veya Kilitbahir’den feribotla Çanakkale’ye ulaşıp Çanakkale’den de Geyikli Feribot İskelesi üzerinden feribot ile adaya ulaşabilirsiniz. Yoğun dönemlerde adaya araçla giriş yasak olabiliyor. Buna mutlaka dikkat etmelisiniz.
Bir başka seçenek ise şöyle ki isterseniz İstanbul Yenikapı‘dan feribotla Bandırma‘ya ulaşıp sonrasında Bandırma, Biga, Çan, Bayramiç, Ezine Karayolu ile Geyikli’ye ve oradan feribotla Bozcaada’ya geçebilirsiniz.
Bunun dışında diğer şehirlerden geliyorsanız Bandırma’dan sahil güzergahını takip ederek, Biga, Lapseki, Çanakkale üzerinden Geyikli Feribot İskelesi’ne ulaşıp adaya geçebilirsiniz. (Feribot yaklaşık 30 dakikada adaya ulaşmakta.)
Bazı yol bilgileri ise şöyle:
• Çanakkale – Bozcaada-Geyikli Feribot İskelesi arası yaklaşık 55 kilometre ve 1 saat sürmektedir.
• İzmir – Bozcaada-Geyikli Feribot İskelesi arası yaklaşık 290 kilometre ve 4 buçuk saat sürmektedir.
• Bursa – Bozcaada-Geyikli Feribot İskelesi arası yaklaşık 310 kilometre ve 4 saat 40 dakika sürmektedir.
• Ankara – Bozcaada-Geyikli Feribot İskelesi arası yaklaşık 700 kilometre ve 9 saat sürmektedir.
• İstanbul – Bozcaada-Geyikli Feribot İskelesi arası yaklaşık 550 kilometre ve 8 saat 10 dakika sürüyor.
Bozcaada Gezilecek Yerler
Bozcaada Kalesi
Bozcaada’nin tarihinin örneği Bozcaada Kalesi, feribotla yaklaşırken sizi karşılayan ilk yapı. Fenikeliler, Cenevizliler ve Venedikliler tarafından kullanılan kale, Türkiye’nin en iyi korunan kalesi olmasıyla da tanınıyor. Bugünkü haline Fatih Sultan Mehmet zamanında yıkıntılar üzerine inşa edilmesi ile ulaşan kale en çok zararı Osmanlı–Venedik arasında geçen mücadeleler sonunda almış. Köprülü Mehmed Paşa döneminden sonra büyük bir onarımdan geçmiş ve 2. Mahmut zamanında neredeyse yeniden inşa edilmiş. Bozcaada gezilecek yerler listesinde ilk sıralarda yer alan kale, festival zamanlarında konser mekanı olarak kullanılıyor.
Şarap Fabrikaları
Şarapçılık geleneği çok eskilere dayanan Bozcaada’da şarap fabrikaları adanın vazgeçilmez yapıları arasında geliyor.Son yıllarda açılan fabrikalar ise ada merkezinin dışında bulunuyor. Haziran ayının son haftasında düzenlenen Şarap Tadım Günleri‘nde fabrikalara turlar düzenleniyor. Ayrıca yaz boyunca Talay, Corvus ve Amadeus şarap fabrikaları talep doğrultusunda şarap yapımı ve şarapla ilgili pek çok detay içeren bilgilendirici turlar tertipliyor. Genelde tur şirketleri ağırlıklı olarak Talay’a gezi düzenliyorlar. Ayrıca eskiden şarap rahatlıkla tadım yapılırken artık tadım için belli bir ücret ödenmesi gerekiyor. Şarap seviyorsanız bir şişe almadan dönmeyin 🙂
Polente Feneri
Bozcaada’nın merkeze en uzak kesimi olan Polente Feneri; oldukça zahmetli bir gidiş yolu olmasına rağmen sunduğu müthiş gün batımı manzarası nedeniyle Bozcaada gezilecek yerler listesinde mutlaka olmalı. 1861 yılına yapılan fenere rüzgargülleri eşlik ediyor. Gidiş yolu zorluğu sebebiyle dünyanın ucundaki fener lakabı takılan yapıdan pek çok ziyaretçi habersiz. Oysa şarap eşliğinde gün batımı kızıllığı turkuaz denizine yansıdığında muhteşem romantik bir manzarası var.
Rüzgar Gülleri
2000 yılında adanın en ucunda kurulan 17 rüzgargülü gün batımını izlerken bize eşlik ediyor. Gündüze son noktayı koymak için siz de Batı Burnu‘na gidebilir, ada şarabı eşliğinde muhteşem bir gün batımı seyredebilirsiniz. Yaz dönemi ada merkezinden kalkan minibüsler tüm adayı dolaştırdıktan sonra gün batımına yakın son soluğu burada alıyor. Minibüslerin gün batımı bitene kadar mola verdiği bölge bayram tatilleri ve özel günlerde öylesine kalabalık olduğunu söylemem gerek.
Rum Mahallesi
Renkli ve Nostaljik görünümü ile adanın en ilgi çeken yeri olan Rum Mahallesi; sokakların birbirlerini dik kesmesi nedeniyle oldukça düzenli. Mahallenin tam ortasında bir kilise ve bir de saat kulesi yer alıyor. Zamanında kahvehane, taverna ve meyhane olarak kullanılan pek çok yapı günümüzde turistik dükkan, kafe ve restoran olarak hizmet veriyor. Ada sokaklarını turlarken yorulduğunuzda gelincik şurubu içerek ferahlayabileceğiniz Rum Mahallesi, enfes sakızlı muhallebi ve kahve satan pek çok dükkanı da barındırıyor. Bütün o instagramda gördüğünüz o sevimli ve renkli kareler Rum Mahallesine ait sokaklarda çekiliyor.
Meryem Ana Kilisesi
Bozcaada’daki Rum Ortodoks cemaatine ait olan Meryem Ana Kilisesi, adadaki tek ibadete açık kilise olma özelliği taşıyor. Kilisenin ilk yapılış tarihi Venediklilere kadar dayansa da kapısında 1869 tarihi yer alıyor. Rum mahallesinin tam ortasında yer alan yapı 2006 yılında yapılan restore çalışmaları ile eski siluetine kavuşmuş. Kilisenin içini gezmek isterseniz pazar günü sekizde düzenlenen ayine katılabilirsiniz.
Bozcaada Müzesi
Bir yerin tarihini, kültürünü en iyi anladığımız yer kesinlikle oraya ait müzeler. Bozcaada Müzesi, Bozcaada kültürünü yakından tanımak için ziyaret etmeniz gereken yerlerin başında geliyor. M.Hakan Gürüney‘in kişisel girişimleri ile kurulan müze eski Bozcaada fotoğraflarından Osmanlı döneminden kalma obje ve evraklardan bağcılıkta kullanılan en eski aletlere kadar geniş bir koleksiyon sergiliyor. UNESCO ödülü de bulunan müzede dilerseniz replika Tenedos sikkelerinden yapılan takı ve süs eşyalarından hatıra olarak satın alabilirsiniz. Bozcaada Müzesi web sitesi için tıklayınız.
Ayazma Manastırı
Rum azize Aya Paraskevi adına yapılan Ayazma Manastırı; çift oluklu bir çeşme, 8 yaşlı çınar ağacı ve 2 tane tek katlı yapı ile birlikte adanın güney kısmında yer alıyor. Yunanca “hagiasme” kelimesinden gelen ayazma kutsal su anlamına geliyor. Türkiye’nin çoğu bölgesinde doğal su kaynaklarının bulunduğu bölgelere ayazma deniyor.
Rum Ortodoks cemaatine ait olan manastır, 1734 yılında Manolaki Manolidis tarafından yaptırılmış. Manastır sadece özel günlerde ibadete açık oluyor. Tarihi çeşmeden bir kez su içenin artık adalı olacağına dair bir inanış da bulunuyor. Manastırın alt kısmında ise bir dilek mağarası yer alıyor.
Bozcaada benim yıllardır gitmekten bıkmadığım bir yer. Umarım sizlerde benim gibi düşünüyor ya da gördükten sonra benim gibi düşünürsünüz.
Seyahatle kalın…
