Bergama Gezi Rehberi – Bergama Gezilecek Yerler

Kendimi şunu soruyorum ‘nasıl oldu da bunca zamandır Bergama’yı görmedim’. Meğersem ne çok şey kaçırmışım gidip gördükten sonra daha iyi anladım. Unesco Dünya Mirası listesindeki Bergama Antik Kenti dışında, tatlılıkta top nokta olan yerleşim yerleri. Bir çok şey bozulmadan ve estetik kaygısı taşımadan yerli yerinde duran Bergama gezi rehberi ile, dolu dolu bir seyahat planı yapmaya da yardımcı olmaya çalışacağım. Bergama gezilecek yerler rehberi ile aradığınız bilgileri bulabileceğinizi umut ediyorum.

Eeee hadi o zaman Bergama turumuz başlıyoruz!

Haritayı zoom yaparak detaylı görüntüleyebilirsiniz. 

Bergama Gezilecek Yerler

Bergama Gezilecek Yerler

1. Kale Mahallesi

Kale Mahallesi, Rumlardan kalan taş evlerin içinde mahalle hayatının devam ettiği, tatlı ötesi bir yer. Tüm binalar mübadele vakti giden Rumlar’dan kalmış. Öyle terk edilmiş, hayalet binalar olarak düşünmeyin halen bu mahalle de aktif olarak yaşanıyor. Bergama gezilecek yerler listesinin kesinlikle olmazsa olmazı burası.

Mahallece kapı önünde hep beraber fasulye ayıklamalı, çocukların sokak aralarında top oynadığı bir yer 🙂 Her yer akşam sefası dolu. Güneşi batmasına doğru yemek kokuları yükseliyor ayrıca mahallenin üst kısmından da harika güneşin batışını izleyebilirsiniz.

İsmini Rumlar zamanında burada domuz alışverişi yapılmasından alan Domuz Meydanı’na çıkın. Meydanda eskiden Rumların sosyal merkez olarak kullandığı Kafeneon Attalos isimli güzel bir yapı göreceksiniz. Bugün Akropol Restorant olarak işletiliyor. Burada mola vermeyi ihmal etmeyin.

2. Atmaca Mahallesi

Bir Roman mahallesi olan Atmaca Mahallesi’ni ise görmeye fırsatım olmadı. Gezi planı yaparken burayı es geçmişim ne yazık ki. Hüsnü Şenlendirici’nin hakkında “Atmaca Mahallesi, benim mahallem dediği yer.

3. Bergama Merkez

Bergama merkez ilçenin kalbi olmasına rağmen eski zamanlardaki dokusunu hiç kaybetmemiş. Kaldırımlarda oturan insanlar, meydan da bulunan kahvedeki yaşlıların sohbetlerini halen görmek mümkün.

4. Bergama Antik Kenti

Alında burayı anlatmaya başlamadan önce antik kentte kaybolduğumu ve benim için bir ilk olduğunu söylemeden edeyeceğim. Bergama’yı çok sevmiş olsam da antik kentin içindeki yönlendirmenin yetersiz olduğunu ve insanları zorunlu bir şekilde teleferik kullanmaya yönlendirdiği söylemem gerek. Bu ufak serzenişimden sonra gelen Bergama Antik Kenti’ne. Unesco Dünya Mirası Listesi’ne giren Bergama, Türkiye’nin en önemli tarihi zenginliklerine sahip yerlerden biri. Pergamon’da tespit edilen en eski yerleşim M.Ö. 7.-6. yüzyıllara kadar dayanıyor. Bu dönemin en önemli yapıları Zeus Sunağı ve Athena Tapınağı’nın üzerindeki kabartmalarda Bergamalılar’ın Yunan tanrıları tasvir edilmiş. Bergamalılar’ın Zeus Sunağı’nı adadıkları tanrı Zeus, Yunan mitolojisinde en büyük tanrı ve bütün tanrıların babası olarak kabul görürmüş.

Pergamon’un kutsal alanları ile kral sarayları, tiyatro, Zeus Sunağı, Athena Tapınağı, Traian Tapınağı, Hera-Demeter kutsal alanları ve agorayı kapsayan bölge Akropol olarak biliniyor. Kent iki ana kısımdan oluşuyor, yukarı şehir daha çok kral aileleri ile ileri gelenlerin, aydınların, komutanların ikamet ettiği bir yer olmuş. Kentin orta kesiminde ise Hera ve Demeter kutsal alanları, Agora, Asklepios Tapınağı, Gymnasionlar ve kent çeşmesi yer almış. Akropolün en görkemli yapısı olan Traianus Tapınağı, antik şehrin en yukarısındaki teras kısmında yer alıyor. İmparator Traianus Tapınağı, Traian için yapılmış bir Roma dönemi mabedi.

Athena Kutsal Alanı, 10.000 kişilik tiyatronun hemen üstünde bulunan, kentin koruyucusu olduğuna inanılan akıl ve savaş tanrıçası Athena’ya adanmış. Günümüzde yalnızca temelleri kalan Bergama’nın en eski tapınağı. Ne yazık ki Athena Tapınağı gibi Hellenistik dönemin en güzel eserlerinden biri olan Zeus Sunağı’nın tüm parçaları Berlin’e taşınarak orada birleştirilmiş ve orada sergileniyor. (Yolunuz Berlin’e düşüerse Pergamon Müzesini ziyaret etmenizi öneririm.) Hellenistik dönemin en büyük kütüphanesi olan Bergama Kütüphanesi’nde parşömen kağıtlarına yazılmış 200 bin adet el yazması kitap yer alıyormuş. Fakat şehir Roma egemenliğine geçtiğinde Mısır Kraliçesi Kleopatra’ya armağan edilmiş ve o dönemde eserler giderek azalmış, zamanla da kalanlar yok edilmiş.

Ayrıca 10.000 kişi kapasiteli tiyatro dünyada bilinen en dik tiyatro ünvanına sahip.

Son olarak en başta da bahsettiğim gibi Bergama Antik Kenti’ne teleferik ile ulaşım sağlanıyor. Teleferik ile kente ulaşmak bayağı keyifli olmasına rağmen teleferiğin kişi başı ücretinin 100 TL olduğunu belirtmeliyim. Araçınız varsa kentin girişine kadar araçınız ile ulaşım sağlayabilirsiniz. Yürümek oldukça zahmetli bunu tercih etmenizi önermem. Bergama Antik Kenti, Bergama Gezilecek yerler listesinde mutlaka olmalı.

Bergama Antik Kenti Ziyaret Saatleri ve Giriş Ücreti:

• Ziyaret Saatleri : 08.30 – 19.00
• Bergama Antik Kenti Giriş Ücreti : 75 TL
• Müze kartlılara ücretsiz. 

5. Asklepion Örenyeri

Asklepion Antik Yunan’daki şifa tanrısının ismi. Tıp / Hekimlik simgesi olan asaya dolanmış yılan ilk burada kullanılmaya başlanmış. Yılanın neden tıbbın sembolü olduğuna dair birçok açıklama var. En akla yatanlarından bir tanesi o dönemde insanlara yılan zehrinin tedavi amaçlı kullanılması.

Ayrıca Antik Roma’nın en önemli hekimlerinden Galen de Bergama doğumlu. Kentin şifahanesi olan Asklepion’da gerçekleştirdiği yenilikçi tedavi yöntemleri ile ilk deneysel fizyolog olarak kabul ediliyor. Yani Asklepion’u gezerken Galen’in burada uyguladığı banyo, istirahat ve uyku terapilerinin izlerini sürüyorsunuz.

Asklepion dünyada
– ilk psikoterapi yapan,
– İlk tedavi amaçlı uyuştucu (anastesi niyetine) ve psikedelik madde kullanan
– ve ilk kamu sağlığı politikaları üreten kurum olarak da tarihe geçmiş.

Asklepion’u içinde meşhur kütüphanenin, bir tiyatronun, telkin ve fizyoterapi tekniğinin uygulandığıuyku odalarının olduğu, açlık-susuzluk kürlerinin,şifalı otlar, yağlar ve sularla tedavilerin yapıldığı ve çamur banyolarının bulunduğu bir kaplıca ve dinlenme merkezi olarak düşünebilirsiniz.

Akslepion Örenyeri Ziyaret Saatleri ve Ücreti

• Ziyaret Saatleri : 08.30 – 19.00
• Asklepion Örenyeri Giriş Ücreti : 70 TL
• Müze kartlılara ücretsiz. 

6. Bergama Tarihi Arastası

Bergama merkezde çarşı anlamına gelen Osmanlı’dan kalma bir ufak bir arasta bulunuyor. Bir iki ufak sepetçi, ayakkabıcı, terzi, cila-bileğici dışında çok dükkan kalmamış, ama cafe ve çay bahçeleri ile halen canlılığını sürdürüyor. Buradaki dükkanlar bakımsızlıktan yıkık dökük bir halde iken aslına uygun bir biçimde yeniden restore edilmiş. Arasta bir çay molası hiç fena olmaz. Nerede oturalım derseniz Mitos Cafe‘yi tavsiye ederim.

7. Kızıl Avlu (Sarepion Tapınağı)

Yapılışında kızıl toprak kullanıldığı için Kızıl Avlu ismini alan Sarepion Tapınağı, Bergama Antik Kenti’nin yayıldığı bölgede bugüne kadar ayakta kalabilmiş Mısır yeraltı tanrısı Serapis’e adanmış tapınağın bir parçası. Aslında MS. 2. yüzyılda tapınak Roma İmparatoru Hadrianus döneminde inşa edilmiş ama daha sonra 5. yüzyılda çeşitli eklemelerle kiliseye çevrilmiş. Osmanlı ile beraber camiye dönüştürülen yapının bir bölümü bugün bile cami olarak işlev görüyor. Anlayacağınız, dönem dönem hem bir tapınak, hem bir kilise hem de bir cami görevi görerek kutsal mekan olma konusunda combo yapmış bir yer.

8. Bergama Müzesi

Bergama Antik Kenti’nde yürütülen arkeolojik kazı çalışmalarından elde edilen Erken Tunç Dönemi’nden Bizans’a kadar geçen süre dilimine ait buluntuların, heykellerin, mozaiklerin, bölge etnografyasına ait kilim, el işi, dekorasyon ürünlerinin sergilendiği bir müze. Yukarıda belirtiğim gibi buraya ait bir çok eser Osmanlı döneminde Berlin’e götürülmüş. Eserler bizde olsaydı eminim bu müze çok daha büyük olurdu. Müzenin giriş ücreti 15 TL, Müzekartlılara ücretsiz.

9. Halk Kütüphanesi

Antik Çağ’da kütüphanesiyle Mısır ile kapışan, icat ettiği parşömeni ile Mısır’ın papirüsüne kafa tutan Bergama’ya da böylesi bir yer yakışırdı. 14.000 kitap, çeşitli dergi ve 3.000’e yakın aktif üyeye sahip bu halk kütüphanesinin tarihi binası da oldukça hoş. Kütüphane pazar ve pazartesi günleri kapalı ama diğer günler 08:30-17:30 saatleri arası açık.

10. Pergamon Parchment

Bildiğiniz üzere devrimsel nitelikte olan parşömen kağıdı burada icat edilmiş. Daha önce sadece papirüs varmış, o da parşömen gibi dayanıklı bir malzeme olmadığından kitapları uzun süre muhafaza etmek mümkün olmuyormuş.

Pergamon Parchment UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi’ndeki parşömeni tanıtan ve yaşatan bir işletme. Burada hem parşömen hakkında bilgi edinip, hem de alışveriş yapabilirsiniz. Burayı işleten Meltem hanım eşi ile birlikte bu ile gönül vermiş. Eğer ki denk gelirseniz parşömen yapımınıda tanıklık edebilirsiniz.

11- Bergama Halısı

 Kendine has ilmek tekniği, renkleri, desen yapısı ile dünyada ayrı bir ekol olan Bergama halısından da bahsetmeden geçmek olmaz. Burada 15. yüzyıldan bugüne birçok köyde dokumacılık yapılıyor. Halı türleri dörde ayrılıyor Kız Bergama, Sarı Namazlık, Yağcıbedir, Holbein.

Dünyada koleksiyonerlerin özellikle peşine düştüğü ise Kız Bergama halısı. Kök boya ile renklendirilmiş özel yapağıdan dokunan halılar bu özelliklerinden dolayı koku yapmıyor ve kullandıkça ipek görüntüsü alıyormuş. Bergama merkezde gezerken halıcılara denk geleceksinizdir. Bir tanesine mutlaka girin!

Bergama’da Ne Yenir&İçilir?

Akropol Restaurant

 İlk akşam yemeğimi yediğim manzarası ve gün batımı ile efsane bir yer. Hem yöresel yemekleri bulabileceğiniz zengin bir mutfağı bulunuyor. Hafif olması açısından mezeleri tercih etmiştim ve oldukça başarılıydı. Gitmeden önce rezervasyon yaptırmanızı tavsiye ederim. Bahçesinde manzaralı bir yer olsun ama 🙂

Yenigün Kahvaltı Salonu

100 yaşına merdiven dayamış Eşref Amcanın basit ve sade bir kahvaltısını var. Ballı, kaymaklı, peynirli, sıcak sütlü… bir kahvaltı. Ben kahvaltımı kaldığım otel de yaptım ama buranın kahvaltısı herkesin dilinde. Fırsatınız olursa deneyin ve yorum bırakın 🙂

Bergama Sofrası

 Aslında tam bir esnaf lokantası ve oldukça da lezzetli. Fiyatlarda İstanbul’a göre uygun. Çığırması oldukça başarılı.

Bergama’nın Neyi Meşhur? 👉 Çığıtması

Çığırtma Ege Bölgesi’ne has bir kızartma yemeği. Özellikle Bergama yöresinde patlıcanlı olması ile biliniyor. Bol sarımsaklı, biberli, domates soslu yani bol ekmek banmalı bir yemek. Bizim normal de yaptığımız kızartmalardan farklı olarak en sonunda fırını veriliyor ve bütün halinde servis ediliyor.

Çığırtma Evi

Bergama Sofrası

Akropol Restorant

Kahve İçmek İsteyenlere

Kızıl Avlu karşısındaki Tarla Basilica Bistro’yu tercih edebilirsiniz. Otantik tasarımı ile de oldukça başarılı. Menüsünde yemeklerde bulunuyor ancak ben denemedim.

Bergama’da Nerede Kalınır?

Bergama genellikle yaz aylarında Ayvalık bölgesindeki tesislerin fazla pahalı olması nedeniyle oldukça tercih ediliyor. Dikili’deki plajlar yaklaşık 40 dakika uzaklıkta. Bergama’da konaklamayı düşünüyorsanız en güzel Kale Mahallesi. Eski Rum evleri ile çevrilen butik otellerin sayısı fazla olmasa da güzel seçenekler var.

Benim konakladığım butik oteli tavsiye ederim. Ebru hanım eşi ile birlikte işletiyorlar. Bahçesinde kuş sesleri ile birlikte kahvaltı oldukça keyifli. Kaldığım otelin adı Aristonicus Boutique Hotel. Burası eskiden ruhban okulunun yatakhanesi olarak kullanıyormuş.

Diğer konaklayabileceğiniz yerler:

Attalos Suites Hotel, incelemek için tıklayın.

Les Pergamon incelemek için tıklayın.

Hera Boutique Hotel incelemek için tıklayın.

→  Sosyal medya hesaplarımdan takip edebilirsiniz:

Bergama ile ilgili daha çok fotoğraf görmek için İnstagram: elifinatlasi

Youtube: Elif’in Atlası