Brüksel Gezilecek Yerler – Brüksel Gezi Rehberi

Brüksel, kimi gezginler tarafından ”abi acayip bürokrasi kokuyor, bizi pekte wow etmedi” cümleleri duysanız da kulak asmamanız gereken, Nato’nun ve Belçika‘nın başkenti ve çikolata denilince aklıma ilk gelen çikolata kokulu şehir desem bence abartmış olmam. Her ne kadar Benelüx turlarında günübirlik ziyaret edilir olsa da Brüksel’de konaklayarak günübirlik Brugge ve Gent’i rotanıza dahil edebilirsiniz. Bu yazımda da Brüksel gezilecek yerler nelerdir, Brüksel gezi rehberi, Brüksel’de nerede kalınır, ne yenir soruları kendi deneyimlerimle cevaplamaya çalışacağım.

Brüksel Seyahati Planlaması – Gitmeden Önce Bilinmesi Gerekenler

Brüksel’e Nasıl Uygun Fiyatlı Uçak Bileti Bulurum?

Brüksel’e Türkiye’den direk uçuşla Brüksel Charleroi Havalimanı’na iniş yapmış olacaksınız. Farklı alternatifleri değerlendirmek adına farklı havayolu firmaların

ın fiyat karşılaştırmasını yapmanızı tavsiye ederim. En yaygın kullanılan Skycanner’den karşılaştırmalara bakabilirsiniz.

Eskişehir ve çevresinde oturan ise size güzel bir haberim var 🙂 Belçika meşeli Tuifly Havayolları‘nın haftanın belirli günleri ve belirli dönemlerde uçuşları oluyor. Bilet bakarken bunu da değerlendirmenizi öneririm.

Brüksel’e Nasıl Gidilir?

İstanbul’dan hem Pegasus’un hem de THY’nin direk bulunan seferleri ile ulaşım sağlayabilirsiniz. Yolculuk yaklaşık olarak 3saar 20 dakika sürüyor.

Çevre şehirlerinden otobüs ile erişim sağlamak isterseniz Avrupa’da yaygın olarak kullanılan Flixbus‘i tercih edebilirsiniz. Ben Köln-Bonn Havalimanı’ndan hareket Flixbus ile Brüksel’in merkezine 4 saat saatte ulaştım.

Brüksel’e Ne Zaman Gidilir?

Brüksel bulunduğu konum itibari ile oldukça yağış olan bir şehir. Özellikle Aralık ve Temmuz aylarında bol yağışlı alıyor. Gerçi ben Ağustos ayında gitmiş olmama rağmen anlık yağmur geçişinin olduğunu söyleyebilirim. Gezmeye engel teşkil edecek bir durum değil. Yaz ayları oldukça ağırlayan bir şehir olması nedeniyle kalabalıkla biraz uğraşmanız gerekecek not olarak bunu belirtmekte fayda var. En ideal zaman ne zaman dersiniz; ilk ve sonbahar ayları olduğunu söyleyebilirim. Nispeten turist kalabalığı da biraz dağılmış olacaktır.

Brüksel Kaç Günde Gezilir?

Brüksel’in merkezinde bulunan yerleri aslında bir günde gezebilirsiniz. Şehir dışında bulunan yerleri de dahil etmek isterseniz 2 gün oldukça yeterli olacaktır. Buraya kadar gelip rotanızı Brugge yada Gent’e de mutlaka çevirmenizi öneririm ki genelde buralar günübirlik olarak tercih ediliyor, o zaman 3 günlük bir gezi planı yapabilirsiniz.

Brüksel’de Nerede Kalınır?

Brüksel’de konaklama yapabileceğiniz 6 temel bölge bulunuyor. Her şeyin merkezinde olalım çokta vakit kaybetmeyelim derseniz Grand Place çevresindeki yerleri tercih edebilirsiniz.

1. Grand Place ve çevresindeki tarihi yapılardan meydana gelen Eski Şehir Merkezi
2. Alışverişin merkezi Avenue Louise’u sınırlarında barındıran Ixelles (Elsene);
3. Çok kültürlü yapısı ve sanatı ile öne çıkan Saint Gilles;
4. Türk mahallesini sınırlarında barındıran Saint Josse ten Noode;
5. Kentin modern yüzünü simgeleyen Europen Quarter (Leopold Quarter);
6. Eski şehir merkezi ile tren istasyonu arasında kalan Les Morelles ve Sablon.

Brüksel’de nerede kalınır sorusuna geniş kapsamlı cevap verdiğime göre ben nerede kaldım onu da söylemek isterim. Renkli ve bir o kadar da benzersiz tasarımı, her şeyin neredeyse düşünüldüğü kahvaltısı ile aşırı beğendiğim Nhow Brussels Bloom Hotel‘de kaldım.

Brüksel’de nerede kalınır? otel tavsiyeleri yazım için tıklayın.

Daha fazla Brüksel’de kalınacak yer seçeneği için tıklayın.

Brüksel Gezilecek Yerler Haritası

Haritayı zoom yaparak detaylı görüntüleyebilirsiniz.

Brüksel Gezilecek Yerler

Brüksel Gezilecek Yerler

1- Brüksel Kraliyet Sarayı

Brüksel’in en turistlik yerlerinden biri olan kraliyet sarayı belli dönemlerde ziyaret ediliyor olsa da mimarisi ve çevresinde bulunan parkı ile oldukça dikkat çekici bir yapı. Bir dönem kraliyet ailesinin ikameti olsa da artık Kral ve ailesi Kuzey Brüksel’deki Laeken Sarayı’nda yaşıyor.

Brüksel Kraliyet Sarayı, 11.yüzyıldan kalan Brabant düklerinin evi olan Coudenberg Sarayı’nın temelleri üzerine inşa edilmiştir. Coudenberg Sarayı, 1731 yılında bir yangında tahrip olmuş ve yeni sarayın inşaatı 1820 yılında Kral I.Willem döneminde başlatılmıştır. Son olarak 1904 yılında, binanın statüsüne layık olacak şekilde yenileme ve genişletme çalışması başlatılmıştır. Sarayın etrafını çevreleyen Warandepark’ın tarihi ise 1776 yılına kadar uzanıyor.

2- Grand Place

Dönüp dolaşıp geleceğiz, hatta bulduğunuz yere oturup etrafı izleyeceğiniz Brüksel’in kalbinin attığı yer Grand Place. Brüksel gezilecek yerler listesinin ilk olması gereken en turistlik ve en ünlü yeri olan meydan görülecek bir çok yere oldukça yakın bir konumda bulunması nedeniyle gezinize buradan başlayabilirsiniz.

Tarihi 12.yüzyıla kadar uzanan Grand Place, tüccarların ve vatandaşların mal ticareti yaptığı bir Pazar yeri olarak kullanılmış ve meydanı çevreleyen sokaklara da yiyecek isimleri verilmiştir. Zaman için pazar yerinin büyümesi ise çevredeki binalar inşa edilmiş. Binaların çoğu, 1695 yılında Brüksel’in Fransa tarafından bombalanmasından sonra restore edilmiştir.

Meydanın en dikkat çekici mimarisine sahip olan 15. yy da inşa edilmiş Brüksel Belediye Binası orta kısmında bulunan baş melek Mikail heykeli ile göze çarpıyor. Belediye Binasının karşısında yer alan Kral’ın Evi, 1536 yılında Brabant Dükü tarafından yaptırılmıştır. Günümüzde ise bu bina 16.yüzyıldan kalma tabloları sergileyen Brüksel Şehir Müzesi’ne ev sahipliği yapıyor.

Meydanın etrafında yer alan ve loncalardan oluşan diğer binalar ise kendi tarihlerini anlatan müzeler olarak hizmet vermektedir. 1690 Tüccarlar Loncası ve 1697 Kayıkçılar Loncası da bunların arasındadır. Ayrıca Roy d’Espagne de bir zamanlar Fırıncılar Loncası olup, günümüzde meydanın muhteşem güzelliğinin izlenebileceği popüler bir bar.

3- Manneken Pis

Brüksel’in simgesi haline gelmiş olan Manneken Pis Heykeli yani İşeyen Çocuk Heykeli turistlerin gözde yerlerinden biri. Hangi blogu okursanız okuyun mutlaka denk geleceksinizdir. 17. yüzyılın başlarında yapılmış olan İşeyen Çocuk Heykeli adında anlaşıldığı üzere çıplak bir çocuk tasvir edilmiş. Şehrib sembolu haline gelen bu heykeli tabiki bir de hikayesi var.

Hikayesi ise şöyle; Brüksel’in eski zamanlarda havaya uçurulma planlarına dayanıyor. Kentte bulunan düşmanlar çeşitli noktalara sakladıkları barutlarla büyük bir facia planı yaparken küçük bir çocuk şehri patlatacak kıvılcımın üzerine işeyerek bu planları bozmuş.

Brükselliler şehri ve halkı kurtaran küçük çocuğu kahramanlaştırarak ona ithafen bu heykeli yaptırmışlar. Yani Brükselliler için bu heykelin manevi değeri de oldukça fazla. Ayrıca ilgi çekici bir nokta da heykelin özel 900 kostümlük dolabı. Özel günlerde kostümleri giydiriliyor.

4- Jeanneke Pis

1985 yılında yapılan Jeanneke Pis yani İşeyen Kız Heykeli üst tarafta bahsettiğim Manneken Pis Heykeli’nin kız versiyonu. Diğer heykel gibi tarihi bir anlamı olmaması fazla bilinmemesine sebep olmuş ama muzip görünüşü ile yürüyüş rotanıza ekleyebilirsiniz. Heykeltıraş Debouvrie’nin tarafından yapılan Jeanneke Pis cinsiyet eşitliğini vurgulamak amaçı ile yapılmış.

5- St Michael and St Gudula Cathedral

Nedendir bilmiyorum ama Avrupa’daki Gotik mimari benim acayip hoşuma gidiyor. Gösterişli tarzı ile bu mimarinin güzel örneklerinden biri olan St Michael and St Gudula Katedrali‘nin başlangıç tarihi ile bitiş tarihi arasında neredeyse 500 yıl bulunuyor. 11. yüzyıla dayanan başlangıç tarihi 16. yüzyılda tamamlanabilmiş.

Daha çok mimarisinin güzelliği ve tasarımdaki ince işçilik detayları sebebiyle ziyaretçilerin ilgi odağı olan St. Michael ve St. Gudula Katedrali Brüksel’in en sembolik yapıları arasında. Katedralin iki adının olması ise çoğu kişinin dikkatinden kaçmıyor. Bunun nedeni iki azizin de Brüksel şehrinin koruyucuları olarak görülmesi.

Vitray pencerelerden dev heykellere, yapıyı süsleyen haçlardan göz alıcı iç mekan süslemelerini kendine hayran bırakan katedral, Kraliyet düğün ve cenazelerine de ev sahipliği yapıyor. Brüksel gezilecek yerler listenize mutlaka eklemeyi unutmayın.

6- Royal Gallery of Saint Hubert

Brüksel’de alışveriş denilince akla gelen yerlerden biri olan Royal Gallery of Saint Hubert pahalı markalara ev sahipliği yapıyor olsa da süslemeleri ve dekorasyonu ile mimari açıdan görülesi bir yer. Kemerli cam çatıya ve genel olarak da cam ağırlıklı bir mimariye sahip olan Kraliyet Saint-Hubert Galerileri 3 bölümden meydana geliyor. Bunlar Kral Galerisi, Kraliçe Galerisi ve onlara kıyasla biraz daha küçük olan Prens Galerisi.

Her galeri farklı temalarla tasarlanmış. Brüksel’in kültür merkezlerinden biri olarak kabul edilen pasajda, sanat filmlerinden klasik-çağdaş tiyatro oyunlarına kadar birçok kültür etkinliği düzenliyor. Dilerseniz pasajda bulunan cafe yada restoranlarda bir mola verebilirsiniz.

7- Brussels City Museum (Brüksel Şehir Müzesi)

7000’den fazla objeye ev sahipliği yapan Brüksel Şehir Müzesi’nin binası ilk olarak 15. yüzyılda inşa edilmiş ve 19. yüzyılda Gotik stilde yeniden restore edilmiş. İçinde kente dair bir çok eserin bulunduğu müzenin içinde çok özel parçalar olmasına rağmen içlerinden birinin yeri ise oldukça ayrı. İşeyen Çocuk Heykeli’ne orijinali burada bulunuyor. Şu an heykelin kopyasının bulunduğu çeşmenin üstündeymiş ancak heykele yapılan bir saldırı sonucunda orijinal eser bu müzede koruma altına alınmış.

Maison du Roi (Kral’ın Evi) olarak da anılan Brüksel Şehir Müzesi’nin yapım yılı 1887. Müzede kentin tarihi, sanatsal çalışmalara air eserler dışında porselen takımlar, Krallık resimleri, eski paralar, rozetler, arkeolojik eserler, tablolar, heykeller ve şehir haritaları yer alıyor.

8- Çikolata Müzesi

Çikolata deyince hepimizin özleşleştirdiği Belçika olunca Brüksel’e gitmişken yerinde çikolatanın tadına bakmadan olmaz. Grand Place’a oldukça yakın bir konumda bulunan müze neler var diyenlerin sorularına yanıt olması için; çikolatanın yapılışı hakkında sunumlar, kakaonun nasıl göründüğü, nereden getirildiği, ülkelerdeki yetiştirme tarzları hakkında sunumlar ve ayrıca müzede belli saatlerde workshoplar da düzenleniyor ve sonrasında bol bol tadım vakti 🙂

9- Notre Dame du Sablon

 Sablon’un Kutsal Hanımefendisi Kilisesi diye bilnen Notre Dame du Sablon, yine benim çok sevdiğim mimari olan Gotik tarzda 15. yüzyılda inşa edilmiş. Notre Dame du Sablon’un önemli bölümleri arasında iki adet Barok stil şapel bulunuyor. Bunlardan özellikle 17. yüzyıldan kalma Saint Maclou Şapeli beyaz mermerli estetik tasarımı ile ayrı bir yere sahip.

10- Atomium

Brüksel’in popüler yerlerinden biri konumundaki Atomium, 1985 yılında Andrey Waterkey tarafından tasarlanan bir müze. Dokuz adet çelik top, yapının çubukları üzerinde çarpıcı bir tasarımla dengeye getirilmiş. Kısacası kristalin yaklaşık 15 milyar kat büyütülmüş moleküler birleşimini yansıtıyor.

Üstteki kürelerde 360 derece panoramik bir Brüksel manzarası sizi bekler. Dilerseniz Brüksel manzarası eşliğinde yemek yiyip bir şeyler içebilirsiniz. Restoranda başta Avrupa lezzetleri olmak üzere çeşitli dünya mutfaklarından menüler de sunuluyor.

Yukarda saydığım yerlerin hepsi birbirine yakın ve yürüme mesafesinde bulunurken Atomium ise biraz daha şehir dışında kalıyor.

Brüksel’de Ne Nerede Yenir?

Brüksel’de ne yenir listesine bir bakalım 🙂 Midye, waffle, patates kızartması, çikolata, bira fjfjdnf

Güne başlangıç kahvaltı: Creme, Chyl, Peck 47

Kahve molası: Aksum Coffe House, Jat Cafe, My Little Cup

Çikolata: Neuhaus

Waffle: Maison Dandoy

Bira: Delirium Cafe

Brüksel’e kadar gelip Belçika’nın romantik şehri Brugge’da vakit ayırmak isterseniz Brugge gezilecek yerler yazımı okuyabilirsiniz.

→  Sosyal medya hesaplarımdan beni takip edebilirsiniz:

İnstagram: elifinatlasi

Youtube: Elif’in Atlası