32 Saatte Kayseri Gezilecek Yerler

1,5 GÜNLÜK KAYSERİ GEZİSİ

Şimdi ki durağım Kayseri. Buranın bendeki yeri epey ayrıdır. Üniversiteyi burada okudum. Ne zaman okuduğumla ilgili bir şey söylemeyeceğim. Yaşım ortaya çıkmasın. Ama şu kadarını söyleyebilirim ki. Epey zaman geçti 🙂 Okul yıllarda fazlaca gezememiş olsamda, yıllar sonra tekrar giderek hem kendim için hemde sizin için Kayseri gezilecek yerler listesi hazırladım.

En son okul bittikten 1 yıl sonra diplomamı almak için gelmiştim. Konya’dan yola çıktığım da, eski bir dostu görecekmiş gibi içimde heyecan vardı. Sabahın ilk saatlerinde Kayseri’ye vardım. Sanırım 5 falandı. Kalacağım yeri önceden ayarladığım için direk otele gittim. Yorgunluktan bayılmak üzereydim. 2 saatlik bir uyku alıp, kendimi yollara vurdum. İlk olarak aklımdaki yer Sultan Sazlığı’ ydı. Otelden nasıl gitmem gerektiğini öğrenip otogara gittim.

Ben buralara uğramayalı epey şeyler değişmiş. Bir kere otogarın yeri değişmiş. Önceden Kırşehir’den gelirken yol üstündeyken, şimdi tam tersi tarafta.

Sultan Sazlığı’ na Nasıl Gidilir?

Sultan Sazlığı’ na gitmek için Yahyalı’ya giden minibüslere binmeniz gerekiyor. İlçe otogarı, şehirlerarası otogarın hemen yanında bulunuyor. Bu arada ilçe otogarı ikiye bölünmüş biri şehrin doğusunda biri de batısında kalıyor.

Yaklaşık bir saatlik yolculuğun ardından Yahyalı’ ya gelmeden önce Ovaçiftlik Köyü’nün girişinde inip yaklaşık köyün içindeki yoldan 10-15 dakika yürüdükten sonra sazlığın girişine varmış olacaksınız. Yolculuk 1 saat kadar sürmektedir. Minibüsler 45 dakikada bir kalkmaktadır. Aracınızla giderseniz zaman olarak biraz daha karınız olacaktır. Kısaca size sazlıktan bahsedeyim:

SULTAN SAZLIĞI ( KUŞ CENNETİ )

Erciyes’in kuzeyinde Kayseri merkeze 70 km uzaktaki, Sultan Sazlığı ev sahipliği yaptığı 300 civarında kuş türü ve 400 e yakın bitki türü ile doğayı gözlemlemek isteyenler için adeta bir cennet.

Büyük bir kısmı sazlarla kaplı olan Sultan Sazlığında yer yer kamış, kafa otu ve kındıra bulunur. Gölde açık havalarda nilüfer ve süsen, bununla birlikte çok sayıda yüzen saz adacıkları yer almaktadır. Bu tatlı su kompleksi güney ve kuzeyde tuzlu bir göl olan Yay Gölü ile ayrılır.

İç Anadolu step ekosistemi içerisinde sahip olduğu zengin biyolojik çeşitliliği ve Afrika ile Avrupa arasındaki göçmen kuşların kullandığı iki ana kuş göç yolunun bu alanda kesişmesi nedeniyle ülkemizdeki en önemli sulak alanlardan birisidir.

Mavi, sarı ve yeşilin her tonunu görebileceğiniz bu Sultan Sazlığı’ nda kayıkla gezebilirsiniz. Eğer ki Nisan-Haziran ayılarında gitme imkanınız olursa arkanızda bütün görkemi ile Erciyes Dağı’nın bulunduğu harika kareler yakalayabilirsiniz. Hatta Güzeller güzeli flamingoları fotoğraflamanız mümkün olacaktır.

Sazlığın giriş ücreti 5 TL dir. Bu ücretle ile gözlem kulesini ve sazlıklarının içinde bulunan yürüyüş parkurunu kullanabilirsiniz. Sazlıkların arasında bulunan parkur yaklaşık bir kilometredir. Bütün sazlığı gezmek için tur almanız gerekmektedir. Sandal turu kişi sayısından bağımsız 300 TL dir. 2-3 saat kadar sürmekte. Ben 5 TL verip kısıtlı bir alanda gezdim.

Sazlıkta gezerken benim gibi bir gezginle karşılaştım ve onunda daveti ile sazlıktan ayrılıp Kapuzbaşı Şelalelerine doğru yola çıktık.

KAPUZBAŞI TAKIM ŞELALELERİ

Kapuzbaşı Şelalesi Yahyalı ilçesine bağlı Kapuzbaşı köyü sınırları içinde bulunmaktadır. Kayseri merkezden 140 km olup, Sultan Sazlığı’ ndan ise 89 km uzaklıktadır.

O kadar araştırmama rağmen ne yazık ki araç dışında buraya nasıl ulaşılırla ilgili hiç bir bilgi bulamadım. Tek yol özel araç görünüyor.

Mesafenin ne kadar olduğunu yukarıda yazdım ama yolun ne kadar sürdüğünü söylemedim. Yolun bir bölümü oldukça virajlı. Sürekli zik zak çizerek gidilmesi gerekiyor. Bu durumda varılmasını biraz daha geciktiriyor. Yolun bir kısmını geldikten sonra eşsiz Aladağlar sizi karşılıyor. Kayseri gezilecek yerler listesinize mutlaka dahil etmelisiniz.

Şelaleye varmadan önce vadiye doğru inerken Zamantı Irmağı eşliğinde yolumuza devam ediyoruz. Seyhan Irmağı’nın iki büyük kolundan biri olan ve kaynağını Kayseri’den alan Zamantı Irmağı yol boyunca dar ve derin vadilerden geçmektedir. Biz ancak bir kısmını görme şansımız oldu. Aracınızı yol kenarına çekip bu anları ölümsüzleştirebilirsiniz. Öğrendiğime göre profesyonel ya da amatör raftingciler için uygun parkurları bulunmaktadır.

Fotoğraf molası verdikten sonra, yolumuza devam ediyoruz. Şelale, Aladağlar Milli Parkı içinde bulunduğundan giriş ücretli. 2022 Giriş ücretleri:

Kişi başı tam bilet 7 TL,

Öğrenci bileti 3.5 TL.

Otomobil için alınan ücret 21 TL.

Minibüs Giriş Fiyatı 63 TL.

Artık içeri girmiş olduk. Hayranlıkla bakakaldım. Doğa kesinlikle harikalar yaratıyor. Konuşamıyorsun bir müddet manzarayı sindirmeye çalışıyorsun.

Kapuzbaşı Şelaleleri 5 adet büyük 2 adet küçük olmak üzere 7 adet şelaleden oluşmaktadır. Bir kısmı güney kısımda bir kısmı kuzey taraftadır. 10-15 dakikada kadar bir mesafe bulunmaktadır. İrtifa bakımından Türkiye’nin en yüksek şelalesidir. Aktığı yerin rakımı 700 metredir. Yüksek irtifadan dökülen şelalenin sesi, beyaz görüntüsü ile şehrin stresinden sizi alıp başka yerlere götürüyor. Yaklaştıkça epey serinletip sizi ıslatıyor. direk kaynağından çıkıp dökülen şelalenin eşsiz güzelliğinde dilerseniz küçük 2 tane çay ocağı vari yerde bir şeyler yiyip çay içebilirsiniz.

Yeterli vaktiniz varsa, milli parkın içinde yürüyüş parkurunda treking yapabilirsiniz.

KAYSERİ GEZİLECEK YERLER

Kayseri Tarihi

Kayseri, 6 bin yıl öncesine dayanan köklü geçmişiyle Türkiye‘nin tarihi yapılar bakımından en zengin ve korunmuş yerleşim yerlerinden biri. Anadolu’nun kuzeyden güneye, doğudan batıya tam ortasında yer alan şehir, antik çağdan beri ticaret yollarının uğrak yeri olunca kültürel doku olarak oldukça zenginleşmiş. Turistik açıdan doğru düzgün tanıtılmadığından çoğumuzun haberi dahi olmadığı tarihi ve doğal zenginliklere sahip. Selçuklu’ dan kalan çok önemli tarihi yapılar var.

Anadolu’nun en önemli kavşak noktalarından biri olan Kayseri, savaşlar, doğa olayları ve çevresel faktörlere rağmen ayakta kalmayı başaran müze gibi bir kent aslında. Kültürü, tarihi çok zengin. Şehrin yüzü çok çekici olmasa da Kayseri’de gezilip görülecek çok şey var. Biraz bilgi edinerek giderseniz sizin için eşi bulunmaz bir yer olacaktır. Çok tarih bilgisi ile sizi boğmak istemiyorum. O yüzden direk gezilmesi gereken yerlerle başlayacağım.

Sultan Sazlığı ve Kapuzbaşı Şelalesi’ ni gezmek 1 gününüzü alacaktır. 2. Günde trenim 18:00’ de Diyarbakır’ a hareket edeceğinden merkezde gezebileceğim yerleri gezmeye karar verdim. Okul zamanında insan bulunduğu yere turist gözü ile bakamıyor. Yıllar sonra turist gibi gezmeye koyuldum. İlk durağım benim okuduğum dönemde henüz ziyarete açılmamış olan Ali Dağı Yeraltı Şehri.

Ali Dağı Yeraltı Şehri

İsminden de belli olduğu üzere, Ali Dağının eteklerinde bulunan bu şehir Kapadokya’daki yer altı şehirlerine benzemektedir. Kayseri’nin Talas ilçesinde bulunmaktadır. Şehrin tarihi MS. 3. Yüzyıla dayanmaktadır. Bölgede bulunan tek sarnıçlı yer altı şehridir. Doğu Roma dönemimde Pagan zulmünden saklanmak ve ibadet edebilmek amaçlı yaptırılmış. Kazı ve restorasyon çalışmalarının bitimi ile 2010 yılında ziyarete açılmış.

İçeri girildiğinde sizi serin bir hava bekliyor. Öğrendiğime göre yaz-kış hava sıcaklığı 6 derece oluyormuş. Bazı bölümler oldukça dar. Hava akımı sayesinde rahatlıkla nefes alınabiliyor.

Sarnıçlı yeraltı şehri içerisinde Su sarnıcı, kuşluk, şirahane, ibadethane, salon ve çeşitli bölmeler var.

Su sarnıcı dağlardan gelen suları ve yağmur sularını toplayarak insanların, içeride yaşadığı  dönemler de, su ihtiyaçlarını karşılıyor. Sarnıçta fazla su biriktiği zaman ise sarnıcın içerisinde kapak açılarak suyun belirli bir seviyede tutulması sağlanıyor. Şırahane de ise yukarıdan atılan üzümler ezilerek su ile karıştırılıyor, toprak kaplarda dinlendiriliyor. Bu sayede insanlar üzümden yaralanıyor. Yine kök boyanın hammaddesi burada  üretiliyor.

Yeraltı şehrinin çok küçük bir bölümü ziyarete açık halde. açık olan bölüm yaklaşık 500 metre kadar. Her gördüğünüz koridora girilemiyor yani. Görevinin söylediğine göre Kapadokya bölgesindeki yeraltı şehirleri ile bağlantısı varmış.

Yeraltı şehrine özel araçınızla ya da belediye otobüsleri ile gidebilirsiniz. Otobüsle gitmek isterseniz, Ana otobüs duraklarının hemen yakınında bulunan duraklardan 615 Zincidere Talas İçi ya da 616 Zincidere Dağ yolu otobüslerine binebilirsiniz. Bir konuda sizi uyarmak isterim. Otobüsler çok sık değiller.

Cumhuriyet Meydanı

Şehri gezmeye başlamak için başlangıç noktası ve en iyi yer diyebilirim. Meydandan etrafa baktıkça tarihin izlerini kolayca görebiliyorsunuz. Birçok uygarlığa ev sahibi yapmış Kayseri.

Kayseri Kalesi : Hemen hemen her şehirde olduğu gibi bur da da bir kale mevcut. Genelde tepede ya da yüksek yerlerde olurken burda tam tersi. Tarihi milattan önce 3. Yüzyıla dayanmaktadır. Benim okuduğum dönemlerde kale içinde dükkanlar ve çay ocağı bulunmaktaydı. Restorasyon çalışması olduğundan gezme fırsatım olmadı. Kültür ve sanat merkezi olarak artık hizmet verecekmiş.

Kurşunlu Cami : Hilton Otelinin yanıbaşında bulunmaktadır. Caminin 1573 yılında Mimar Sinan tarafından yapıldığı söylenmektedir. Caminin en dikkat çeken özelliği giriş kapısı mermerdir. Tamamiyle kurşunla kaplı olan kubbesinden adını almaktadır.

Kayseri Saat Kulesi: Sultan II. Abdülhamit zamanında tüm büyük şehirlerde birer saat kulesi ve muvakkithane (Camilerin yanına kurulan ve güneşin hareketlerine göre namaz saatlerini ayarlamak işiyle uğraşılan yerler) yapılması için ferman yayınlanmış. 10 metre yüksekliğindeki Kayseri Saat Kulesi de bu fermanın sonucu olarak 1906’da kesme taştan inşa edilmiş.

Sahabiye Medresesi ve Çeşmesi

Sahabiye Medresesi, Cumhuriyet Meydanı’na oldukça yakın  bir konumda. Hilton Oteli’nin karşı hizasında kalmaktadır. Selçuklu veziri, Sahib Ata Fahreddin Ali tarafından, 1267 yılında yaptırılan medrese, dışarıya doğru yükselen Taç Kapı ile dikkat çekmektedir. Bahse konu Taç Kapı, Anadolu Selçuklu taş işlemeciliğinin en önemli eserleri arasında gösterilmektedir.

Giriş kapısı ile aynı hizada olan Sahabiye Çeşmesi ise, Kayseri’nin en eski çeşmesidir. Yol planlamaları nedeniyle bulunduğu yerden taşınarak bugünkü yerine konulmuştur.

Günümüzde halka açık bir tesis olarak işletilmektedir. Avlusunda çay içip serinleyebilirsiniz.

Hunat Cami ve Kulliyesi

I.Alaeddin Keykubad’ın eşi ve I. Gıyaseddin Keyhüsrev’in annesi olan Mahperi Hunat Hatun tarafından, 1238 yılında Kayseri ilinin şehir merkezinde yaptırılmış olan Külliye, Hunat Hatun Camii ve Külliyesi olarak bilinmektedir. İçerisinde hamam, medrese ve türbe bölümleri bulunmaktadır. Külliyenin medrese kısmı günümüzde hediyelik eşya alınabilecek bir çarşı olarak kullanılmaktadır. Cami kalenin karşısın da bulunmaktadır.

Gevher Nesibe Hatun Medresesi ( Şifahane )

“Çifte Medrese” olarak da tanınan Gevher Nesibe Darüşşifası ve Gıyasiye Medresesi, Selçuklu hükümdarlarından II. Kılıçarslan’ın kızı, Gevher Nesibe Sultan’ın vasiyeti üzerine, kardeşi I. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından 1205-1206 yıllarında yaptırılmıştır. Sade mimarisiyle dikkat çeken külliye, Anadolu mimarlık tarihinin günümüze kalan en önemli yapılarındandır.

Osmanlı Dönemi’nde kısmen onarılmış olmasına rağmen, harap haldeyken 1960’lardan itibaren başlayan kapsamlı restorasyon çalışmaları yapılmıştır.

Türkler tarafından inşa ettirilen on birinci hastanedir. Günümüzde Selçuklu Uyarlığı Müzesi olarak kullanılmaktadır.

Meryem Ana Kilisesi

Kiçikapı Meydanı’nda bulunan Kilisenin tam olarak inşa edildiği tarih bilinmemektedir. 19. Yüzyılda yoğun olarak karşımıza çıkan üçgen alınlıklı düzenlemelerden dolayı bu yüzyılda inşa edildiği düşünülmektedir. Kilisesi Ermeni cematinin olmamasından dolayı uzun yıllar spor salonu olarak kullanılmıştır.

Bu dönemde Kent Kütüphanesi olarak kullanılması planlanan kilise de restorasyon çalışmaları başlamıştır. Sıva altında kalan süslemeler, freskler ve yazılar, titiz çalışmalarla tekrar ortaya çıkarılmıştır.

Tarihi Kayseri Mahallesi

Kentsel sit alanı olan bölgedeki geleneksel Kayseri Evleri karakteristiğindeki yapıların restorasyon ile yeniden kazandırılmıştır.  88 dönüm arazi üzerinde yapılan mahallede bakkal, şarküteri, otel, kafe ve restoran olarak hizmet veren yapılarda bulunmaktadır. Hikayeleri Kayseri’de sonlanan Aslı ile Kerem’ in heykelleri yapılacakmış.

Erciyes Dağı

Kayseri’nin neresinden bakarsanız bakın, her zaman tepesinde karlı eski bir volkanik dağ olan Erciyes Dağı. Bazen sis perdesinin arkasından dolayı için görmek zorlaşabiliyor. 3917 metre yüksekliği sahiptir.

Erciyes Dağı, Kayseri’nin 25 km güneybatısındaki ovaların yanından birdenbire yükselen büyük kütleli bir stratovolkandır. Yüksek derecede aşınmaya uğramış olan volkanın son olarak, Roma dönemi madeni paralarındaki betimlemelere dayanarak, MÖ 253 yılında püskürdüğü söylenebilir.

Erciyes Dağı’nın patlaması neticesinde çıkan küller, rüzgarlarla kilometrelerce uzaklara taşınmış Ürgüp’ teki peri paçaları oluşmuştur.

Türkiye’nin en yüksek dağlarından biri olan Erciyes, ayrıca önemli bir kayak merkezidir.

Başlıca Kayseri’de Gidilebilecek Yerler

Yukarıda yazdığım yerler dışında görebileceğiniz başka yerlerde bulunmaktadır. Bunlar :

Kayseri Lisesi Milli Mücadele Müzesi; Kayseri’nin ilk modern eğitim yapısı Tarihi Kayseri Lisesi, 1904’te Abdülhamid dönemi Neoklasik mimarlık üslubuna uygun olarak yapılmış kesme taştan etkileyici bir bina. Milli Mücadele döneminde kısa bir süreliğe Millet Meclisi buraya taşınmış ve ikinci başşehir ünvanı almış. Şehir merkezinde bulunmaktadır.

Talas Tarihi Evler; Taş binalarla süslü tarihi sokakları gezebilirsiniz. Tarihi MÖ. 1500 yıllarına dayanmaktadır. Merkeze 8 km uzaklıktadır. Otobüslerle rahatlıkla gidebilirsiniz.

Mimar Sinan Evi; Türk tarihinin önemli isimlerinden Mimar Sinan’ın doğup büyüdüğü yerdir. Ağırnas’ ta bulunan ev merkeze 26 km uzaklıktadır.

Agios Prokopis Kilisesi; 1857 yıllında inşa edilen kilise, yeniden düzenlenerek turizme kazandırılmıştır. Kilise, Mimar Sinan’ın evinin bulunduğu Ağırnas’ta bulunmaktadır.

Ali Dağı’nda yamaş paratüşü; Yamaç paraşütü yapmak isteyenler için oldukça ideal bir yer. Ölüdeniz gibi bir manzaraya sahip değil belki ama Erciyes Dağı manzarasını görmek oldukça iyi olacaktır.

Palas Tuzla Gölü; Kayseri merkeze 40 km uzaklıkta Palas Ovası’nda bulunmaktadır.1993 yılında 1.derece doğal sit alanı ilan edilen göl Türkiye’nin yeni Ramsar listesindedir.

Soğanlı Vadisi; Ihlara vadisi ile büyük benzerlik gösterdiği söylenen vadi, Kayseri sınırları içinde Yeşilhisar ilçesine bağlı bir mahalledir. Kayseri merkeze 80 km uzaklıktadır. Yaklaşık 25 km lik bir alana kurulmuştur. Ne yazık ki, ilçeler arası minibüsle ancak ilçe merkezine ulaşılmaktadır. Oradan sonrasına nasıl gideceğimi bulamadığım için gidemediğim yer. kayseri

Kayseri’de Nerede Konaklanır

Daha öncede bahsetmiştim, ben ekonomik olması için öğretmen evi ya da turizm otelcilik uygulama otelinde kalıyorum. Burada uygulama otelinde kaldım. Hem yürüyerek ulaşılabilecek bir yer de hem de fiyat olarak uygun. Gecelik fiyatı 70 TL dir. Biraz daha orta seviye bir konaklama isterseniz de İbis Hotel Kayseri’ yi tercih edebilirsiniz.

Kayseri’ de Ne Yenir

Kayseri deyince akla gelen ilk şey sucuk ve kayseri mantısıdır. Mantı için önerebileceğim yer, Kaşık-la Cafe Restoran’da yiyebilirsiniz. Fırınlarda bulabileceğiniz Kayseri açması olarak bilinen kete’ de yemenizi tavsiye ederim.

Kayseri’ye epey zaman ayırmak gerekiyor kesinlikle bütün bu yazılan yerleri gezmeniz 4-5 günlük bir zaman alacaktır. Mesafeler birbirinden oldukça ters lokasyonlardalar.

Kayseri’ye THY ve Pegasus’un seferleri ile kolaylıkla gelebilirsiniz. Tren yolculuğu yapmak isterseniz de Ankara’dan kalkan Güney Ekspresi ya da Doğu Ekspresi ile gelebilirsiniz. Kayseri gezilecek yerler yazımın sonuna geldim. Sizinde eklemek istediğiniz mutlaka görün dediğiniz bir yer varsa lütfen yorum bırakın.

Kayseri’de ne yenir? Nerede Yenir yazımı da mutlaka okuyun.kayseri

Şimdiden iyi geziler.