Aşık Olunacak Şehir Roma Gezilecek Yerler

Roma’ya dair genel bilgileri bulabileceğiniz uzun ve detaylı bir yazı yazdıktan sonra gezip, görülecek yerleri ayrı bir başlık altında yazmamın daha iyi olacağını düşündüğüm ve bu yazıda Roma’ya gidince gezip görmeniz gereken yerleri detaylıca anlattım. Öncelikle Roma gezilecek yerler, Roma’ da konaklama, hava alanından ulaşım ve şehir içi ulaşıma dair bilgiler ve diğer bir çok genel bilgiyi bulabileceğiniz, önemli ipuçları verdiğim “Roma Gezi Notları” yazısını da mutlaka göz atmanızı öneririm.

Aşıklar Şehri Roma Gezilecek Yerler yazısına başlayalım:

İtalya’da her ayın ilk Pazar günleri çoğu müze ve ören yeri ücretsiz. Seyahatiniz bu zamana denk geliyorsa, kontrol etmeyi unutmayın.

Nasıl Gezmeli?

Mümkünse Roma’yı yürüyerek gezin. Görmek istediğiniz yerler arasında yürürken birbirden güzel tarihi eser, ufak meydan, güzel manzaralar görmeniz mümkün. Görmek istediğiniz ana yerleri haritada önceden işaretleyip gün gün planı yaparsanız; gezerken herhangi bir yeri gözden kaçırmamış olursunuz.

Yalnız bilmeniz gereken önemli bir konu Roma’ya yılın hangi zamanı giderseniz gidin turist kalabalığı olan bir şehir. Eğer kalabalıktan kurtulmak için ne yapacağınızı merak ediyorsanız, bunun en iyi yolu gün aydınlanmaya başlayınca gezmeye başlamak.

Yaz mevsiminde İtalya’da, Roma’da bulunacaksanız sıcak havaya, siesta saatlerine ve özellikle İtalyanların tatil dönemi olan Ağustos ayında gitmek istediğiniz mekanların kapalı olma durumlarına dikkat etmenizi tavsiye ederim.

Yürüyüş ve Otobüs Turları

Avrupa’nın çoğu şehrinde olduğu gibi Roma’da da ücretsiz yürüyüş turları ve ücretli hop on-hop off olarak geçen otobüs turları bulunuyor.

Ücretsiz yürüyüş turları için “Rome free walking tour” yazarak Google’dan genel arama yapınca karşınıza bir çok seçenek çıkıyor. Bunların içinde olumlu yorum alanları değerlendirebilirsiniz. Bu yürüyüş turları genelde sabah ve öğleden sonra olmak üzere 2 kez oluyor. Turlar gerçekten ücretsiz oluyor ama genelde tur sonunda sizi gezdiren ve anlatan kişiye bahşiş bırakmanız hoş karşılanıyor.

Hop on-hop off yani otobüsle yaptığınız; bir durakta inip gezip sonra turu satın aldığınız güzergahtaki diğer otobüse binebileceğiniz turların fiyatı ise 16 yaşından büyükler için 23€uro’dan başlıyor. 24 saatten 72 saate kadar farklı bilet seçenekleri olan bu turlar da zamanı olmayanlar ve otobüsten inmeden kısa sürede tüm şehri turlamak isteyenler için iyi bir seçenek olabilir. Buradan inceleyebilirsiniz.

ROMAPASS

Şehirleri gezerken genelde avantajlı olan kartlardan elbette Roma’da da var, ismi de Roma Pass. Roma Pass’ın resmi sitesini buradan inceleyebilirsiniz. 48 saatlik kart 32€, 72 saatlik kart ise 52€. Her ikisinde de aldığınız saat boyunca toplu taşıma ücretsiz ve çeşitli yerlerde de indirimden yararlanabiliyorsunuz.

48 saatlik kart ile ilk giriş yapacağınız 1 müze ya da ören yeri ücretsiz, 72 saatlik kart ile ise ilk 2 müze ya da ören yeri girişi ücretsiz. Giriş ücretlerine ve toplu taşıma kullanıp kullanmayacağınıza bakarak kartlar sizin seyahatinize avantaj sağlayacaksa alınabilir.

Bu kart ile Kolezyum’a ücretsiz giriş hakkı geçerli ama 10 gün öncesinden rezervasyon yapılmasını öneriyorlar ve online rezervasyonlarda 2€ artı ücret alacakları yazıyor. Romapass ile Vatikan’a ücretsiz giriş mümkün değil. Web sitesinde detaylarına bakabilirsiniz.

Roma Gezilecek Yerler Listesi

1. Kolezyum
2. Navona Meydanı
3. Roma Forum
4. Pantheon
5. Trevi Çeşmesi (Aşk Çeşmesi)
6. Aziz Petrus Bazilikası
7. Vatikan Müzeleri & Sistina Şapeli
8. İspanyol Merdivenleri
9. Castel Sant Angelo
10. Vittorio Emanuele II Abidesi
11. Santa Maria Maggiore Bazilikası
12. Palatino Tepesi
13. Campo de’ Fiori
14. Villa Borghese
15. Aziz Petrus Meydanı
16. Trastevere

Yazıya başlamadan önce minik bir Roma turu yapmak için youtube videomu izleyebilirsiniz. Bana destek olmak için kanalıma abone olup videomu beğenmeyi unutmayın lütfen.

Roma Gezilecek Yerler

Roma’da nereler gezilir? Sadece Avrupa’nın değil insanlık tarihinin en büyük medeniyetlerinden birisinin kurulduğu, İtalya‘nın başkenti Roma gezilecek yerler deyince bir Londra yada Paris!i geride bırakabilecek kadar eser bulunuyor.

Cadde ve sokaklarında gezerken 2.800 yıllık tarihi birikimi rahatlıkla hissedebileceğiniz kentin sınırları içerisinde Vatikan gibi bir kültür hazinesini barındırması bütün dünyadan kendine turist geçmesine neden oluyor. Gelin hep beraber Roma gezilecek yerler listesine bir göz atalım;

1. Kolezyum

Roma gezilecek yerler listesinin ilk sırasında bulunan, ünü dünyaya yayılmış Kolezyum‘u almadan olmazdı. Flavianus Amfitiyatro adıyla da tanınan görkemli yapı, yaygın inanışa göre adını girişinde yer alan 30 metre yüksekliğindeki Colossus Neronis Heykeli’nden alıyor. Halen mimari bilinmeyen yapının inşaatı 10 yıl sürmüş.

Anlatılanlara göre bugün Kolezyum’un bulunduğu yerde, Hanedanlığın sarayı varmış. Çıkan bir halk isyanında ateşe verilen sarayına yerine Kolezyum’in inşa edilmesine karar veirlmiş. Yapı tamamlandığında 100 gün 100 gece açılış törenleri düzenlenmiş. Açılış töreni diyince akla güzel şeyler geliyordur mutlaka ama bu tören kapsamında yüzlerce insanın ve binlerce hayvanın can vermesi bir eğlence halini almış.

450 yıl boyunca imparatorların halk üzerindeki güçlerini pekiştirmek için kullandıkları tarihi yapı, uzun süre önce depremlerden dolayı kullanılamayacak duruma gelse de 2007 yılında Dünya’nın Yeni 7 Harikası’ndan biri olarak seçilmiş.

Kolezyuma giriş için sıra beklemek istiyorsanız resmi sitesinden biletinizi alabilirsiniz. Bilet almak istediğinizde farklı bir çok site çıkacaktır ancak fiyat bakımın resmi site biraz daha uygun durumda. Sadece Kolezyum’a giriş hakkı olan bilet 16 Euro.

2. Navona Meydanı

Capcanlı görüntüsü ile Roma’nın şehir yaşantısına ışık tutan Navona Meydanı, Papa X. Innocent’in isteği doğrultusunda M.S. 1. yüzyılda, İmparator Domitian tarafından yaptırılan bir stadyumun yerine inşa edilmiş.

Bundan yaklaşık 2000 yıl önce 30bin kişi kapasiteli bir stadyum olarak yapılmış. Haliyle bugün meydan olarak gördüğümüz oval kısım eskiden müsabakaların düzenlendiği spor alanı iken, meydanı çeviren binaların yerinde de tribünler varmış. Hatta bu binaların eski tribün temelleri üzerine yapıldığı söyleniyor.

Şimdilerde meydanı çevreyenler kafelerde soluklanmak ve performans sergileyenleri izlemek için harika bir yer. Meydanların içinde beni en çok büyüleyen meydan olan Novano Meydanı’nda, Bernini’nin tasarladığı Dört Nehir’in de bulunduğu 3 çeşme ile süslenmiş Barok stilli meydanın hemen arkasında Sant Agnese in Agone, yakınında ise Roma’nın en ünlü dini yapılarından birisi sayılan San Luigi dei Francesi görebilirsiniz.

3. Roma Forumu

Antik Roma’da Kolezyum’un hemen yanında bulunan ve levhaları takip edip yürüyerek ulaşılan Roma Forumu, Roma İmparatorluğu döneminin yaşamı hakkında bakış açısı sunuyor. Palatino ve Capitolino tepeleri arasında yer alan ve eski Roma medeniyetinin çevresinde geliştiği bir merkez konumunda. MÖ 7. yüzyılda yapımına başlanan ve 900 yıldan fazla süre devletin ve şehir hayatının merkezi olan meydan, dikdörtgen şekilde inşa edilmiş.

Forum’da görülmesi gereken önemli yapılar; Castor ve Pollux Tapınağı, Romulus Tapınağı, Satürn Tapınağı, Vesta Tapınağı, Venus ve Roma Tapınağı, Aemilia Bazilikası, Julia Bazilikası, Septimius Severus Kemeri, Titus Kemeri, Rostra, Hostilia Mahkemesi, Maxentius ve Konstantin Bazilikaları, Tabularium, Antoninus ve Faustina tapınakları, Urbi Göbeği ve Sezar Tapınağı.

Şehirde yürürken kalıntıları görebilirsiniz. Merakınız varsa ve Kolezyum’a giriş bileti aldınız ise buraya da girip görmek isteyebilirsiniz.

4. Panteon

Pantheon’un devasa kubbesi yüzyıllara meydan okuyor. Halen Roma’nın en eski binası olmasına rağmen muhteşem mühendislik harikası olma özelliğini asla kaybetmiyor. Yunanca ‘Tüm Tanrıların Tapınağı’ anlamına gelen Pantheon, antik Roma’nın tüm tanrıları için tapınak olarak inşa edilen bir yapı.

Marcus Agrippa tarafından MÖ 27’de yaptırılan ve İmparator Hadrianus’un MS 126’da yeniden inşa ettiren Panteon, MS 7. yüzyıldan beri kilise görevi görüyor. Antik Roma’dan günümüze kalan en iyi korunmuş yapı olan Pantheon’un önemli yapan mimarisi ve mühendislik harikası oluşu. Muhteşem görüntüsü ile hayranlık uyandırması içten bile değil.

Panteon’a giriş ücreti bulunmuyor. Bir yerlerde sizden ücret talep edilirse buna inanmamalısınız.

5. Trevi Çeşmesi (Aşk Çeşmesi)

Hepimizin Aşk Çeşmesi olarak bildiği Trevi Çeşmesi (Fontana di Trevi), 1732 yılında Papa XII. Clement tarafından Heykeltıraş Nicola Salvi’ye yaptırılmış dünyanın en ünlü çeşmelerinden biri. La Dolce Vita, Lizzie McGuire gibi birçok filme de ev sahipliği yapmış. Üç yolun kavşağına yapıldığı için Trevi olarak adlandırılan çeşmenin ismi, İtalyanca “üç yol” anlamındaki “trevi”den geliyor.

Klasik ve barok stilde tasarlanan çeşmenin özelliği havuzunun şahane heykellerle süslü oluşu. Çeşmenin üzerinde bulunan temel figür olan Poseidon’un solunda Ceres (Demeter) ve sağında Salus (Hygieia) ile çeşmeye adı verilen iyi kalpli bakire kız bulunuyor.

Görenleri kesinlikle kendine hayran çeşmede bir de gelenek bulunuyor. Ziyaretçilerin dilek dileyip bozuk para atması. İnanışa göre kim dilek diler ve sağ eli ile sol omzunun üzerinden çeşmeye bozuk para atarsa o kişinin dileği gerçekleşir ve Roma’ya tekrar gelirmiş. İlk 2016 yılında gittiğim Roma’ya dört yıl sonra tekrar geldiğime göre sanırım bunu doğru çıkanlardan biri oldum 🙂

6. Aziz Petrus Bazilikası

Orijinal adı Basilica di San Pietro olan Aziz Petrus Bazilikası, Vatikan’ın en gösterişli yapılarından biri. Aziz Petrus’un mezarının bulunduğu alana ilk olarak 349 yılında İmparator Constantinus’un emriyle bir bazilika inşa edilmiş. Ancak bu yapı yıkılmaya yüz tutunca, 1506’da Roma Katolikleri’nin hac noktası olarak varsaydıkları günümüzdeki bazilikanın inşasına başlanmış.

1612 yılında yapımı tamamlanan Barok ve Rönesans stillerine sahip dini yapının tasarımında Michelangelo, Donato Bramante, Raphael gibi usta isimlerde bulunuyor.

1972 yılından bu yana özel bölümde sergilenen Pieta, Benini tarafından yaratılan Baldaken ve VII. Alexander Anıtı ile ziyaretçilerin dokunabilmek için önünde uzun kuyruklar oluşturduğu Aziz Petrus Heykeli 23 bin metrekare alan üzerinde yükselen ve 60 bin kişinin aynı anda ibadet edebildiği bazilikanın sahip olduğu önemli eserlerden bazıları.

❗️❗️Aziz Petrus Bazilikası şehrin en çok ziyaretçi aldığı yapıların başında geliyor. Aslında girişi ücretsiz. Bu yüzden yoğun sezonda bazilika önünde çok uzun kuyruklar beklemek zorunda kalabilirsiniz. Seyahat planı yaparken bunu göz önünde bulundurmayı ihmal etmeyin. Dediğim gibi giriş ücretsiz. Kubbeye çıkış: +€10

7. Vatikan Müzeleri ve Sistine Şapeli

Yüzölçümü bakımından dünyanın en küçük devleti olan Vatikan (Vatican City), Hıristiyanlığın Katolik mezhebinin yönetim merkezi. Yüksek duvarlarla çevrili olmasa Roma’nın bir semti gibi duran Vatikan, 930 civarında yerli nüfusa sahip, devlet başkanının papa olduğu, 100 kişilik İsviçreli Muhafızlar tarafından korunan ve 1929’dan bu yana bağımsız olan bir ülke.

Roma gezilecek yerler listesinin ilk sıralarında olması gereken Vatikan’a gün içinde turist yoğunluğu nedeniyle epey kalabalık oluyor. 50 hektarlık Vatikan’ın, gezilip görülecek pek çok yeri bulunuyor. ve Bazilikası, pek çok müzeden oluşan Vatikan Müzeleri Kompleksi, Vatikan Bahçeleri ve eski bir papalık kalesi olan ve Vatikan duvarlarının dışında yer alan Sant’Angelo Kalesi.

Hangi köşeye baksanız tarihi bir eser ve harika duvar süsleri göreceksiniz. Dolaşırken şahsen ağzım açık gezdim diyebilirim. Bu kadar ihtişamı bir arada görmek büyüleyici.

Müzenin 54 galerisi arasında dünyaca ünlü Sistina Şapeli de görmek mümkün. Duvarlarını süsleyen freskler Papa IV. Sixtus için inşa edilen şapeli ilgi odağı haline getiren unsurlardan sadece biri. İçeride fotoğraf çekmek yasak burada…

Vatikan Müzeleri şehrin en popüler lokasyonlarından biri, bilet kuyruğunda saatleriniz geçebilir. Bu nedenle müze biletinizi mutlaka önceden satın alın. Biletinizi resmi sitesinden satın alabilirsiniz. Bilet fiyatı 21 Euro.

8. İspanyol Merdivenleri

İspanyol Merdivenleri, 1723-1726 yılları arasında Francesco De Sanctis tarafından Trinita dei Monti Kilisesine meydandan ulaşım sağlamak amacıyla yapılmış. Avrupa’nın en uzunu ve en geniş merdivenleri olarak ün salan merdivenler 138 basamaktan oluşan merdiven seti, özellikle gençlerin Roma’daki en gözde mekânı. Merdivenlerin alt kısmında ise kayık şeklindeki Fontana della Barcaccia çeşmesi yer alıyor. Eskiden merdivenlere oturulabiliyorken artık merdivenlere oturmak yasak, görevliler sürekli uyarıyorlar…

Fontana della Barcaccia, Eski Gemi Çeşmesi anlamına geliyor ve İspanyol merdivenlerinin hemen altında bulunan Barok tarzında, 1627’de Pietro Bernini ve oğlu Gian Lorenzo Bernini tarafından tamamlanmış bir çeşme. Çeşme ismini yarı batmış gemi şeklinden ve bazı kısımlarından su fışkırtmasından alıyor.

9. Castel Sant Angelo

Castel Sant Angelo (Aziz Melek Kilisesi) Roma’da en önemli tarihi yapılardan bir diğeri. Görkemli bie kale olan yapı, adını Papa Gregorius’un burada Melek Mikail’i gördüğü dinsel deneyimden almış. Kale M.S. 139 yılında Hadrianus ve ailesinin mozolesi olarak yapılmış, daha sonra İmparator Aurlianus’un yaptırdığı kent duvarlarına dahil edilmiş, Ortaçağ’da kaleye dönüştürülmüş ve siyası karmaşa dönemlerinde papaların ikametgahı olmuş.

Bir dönem hapishane olarak kullanılan kalede Fatih Sultan Mehmet’in oğlu Cem Sultan esir olarak tutulmuş.

Roma’ya gideceksiniz mutlaka görmeniz gereken Aziz Melek Kilisesi’ni Dan Brown’un ünlü kitabı Melekler ve Şeytanlar’ı okuyunlar kolayca hatırlayacaktır.

10. Vittorio Emanuele II Abidesi

Şehrin en gösterişli yapılarından birisi olan Vittorio Emanuele II Abidesi, adını aldığı Birleşik İtalya Krallığı’nın ilk hükümdarını onurlandırmak için 1885-1911 yılları arasında Giuseppe Sacconi tarafından inşa ettirilmiş.

Asıl adı Altare della Patria olan anıtın yapılabilmesi için başta III. Paul Kulesi olmak üzere civardaki pek çok bina yıkılmış. Tasarımında Neo-Klasik stilin tercih edildiği yapının çatı kısmının iki yanında “Mahşerin Dört Atlısı” adı verilmiş iki heykel bulunuyor. Dileyenler teras katından şehri seyredebilirler. Terasa giriş ücreti 7Euro.

Yapı içerisinde ayrıca biri Lion of San Marco’yu diğeri ise Tiren Denizi kıyılarını temsil eden iki çeşmeye yer verilmiş. Ön tarafında hiç sönmeyen ve I. Dünya Savaşı’nda yaşamlarını yitiren askerlerin anısına yerleştirilmiş bir ateşi görebileceğiniz anıtın alt tarafında silahların, bayrakların sergilendiği İtalya Birleşme Müzesi faaliyet gösteriyor.

11. Santa Maria Maggiore Bazilikası

Farklı mimari tarzların başarıyla harmanlandığı Santa Maria Maggiore Bazilikası, ilk olarak eski bir Pagan tapınağının yerine Papa III. Sixtus’un emriyle 5. yüzyılda inşa edilmiş.

Nefi ve nef mozaikleri bu kiliseden miras kalan günümüzdeki bazilikanın yapımına yaygın anlatılan efsaneye göre 14. yüzyılın ortalarında rüyasında Meryem Ana’yı gören Papa Liberius’un direktifleri doğrultusunda başlanmış.

Her yıl 5 Ağustos tarihinde kent sakinlerinin kuruluşunu kutladıkları dini yapının ön tarafında, hacılara yol gösteren Piazza dell’Esquilino Dikilitaşı yer alıyor.

Yapının en çok ilgi çeken kısmı Cappella Paolina’da ise göz alıcı güzellikteki Bakire’nin Taçlandırılması mozaiği ile Kardinal Rodriguez’in ve Papa V. Sixtus’un mezarları ziyaretçilerini bekliyor.

12. Palatino Tepesi

Kentin en eski bölgesi olarak anılan Palatino Tepesi, Forum’un sadece 40 metre kadar yukarısında yer alıyor. Roma Mitolojisi’ne göre imparatorluğun kurucusu ikiz kardeşler Romulus ve Remus, bir dişi kurt tarafından bu tepedeki bir mağarada büyütülmüş.

Arkeolojik çalışmalar sonucunda efsanenin doğru olabileceğini destekleyen M.Ö. 9. yüzyıldan kalma kulübe kalıntıları keşfedilince, İtalya’nın başkentinin temellerinin bu tepede atıldığına inanılmaya başlanmış.

tepe Antik Roma hakkında bilgi edinmeyi isteyenler için önemli bir kaynak niteliği taşıyor. Çünkü tepede İmparator Augustus’un ve eşi Livia’nın evleri başta olmak üzere Kybele Tapınağı, Flavia Sarayı, Farnese Bahçeleri, Hipodrom gibi önemli yapılar yer alıyor.

Kolezyum, Roma Forumu ve Palatino Tepesi biletlerinin tek bir bilet altında satılıyor. Yani alacağınız tek bilet bile tüm yapıları gezebilirsiniz. Linki yukarıya bırakmıştım.

13. Campo de’ Fiori

Günün 24 saati hareketliliği olan Campo de’ Fiori, popülaritesini büyük oranda 1869’dan beri haftanın 6 günü kurulan sokak pazarına borçlu.

Adını dilimize “Çiçek Bahçesi” olarak çevirebileceğim meydanda taze meyve ve sebze çeşitlerini satın alıp, yerel alışveriş kültürünü deneyimleyebileceğiniz pazarın dışında kokteyl barları, restoranlar ve zaman geçirebileceğiniz oturma alanları bulunuyor.

Tezgahlarda satılan ürünlerin mağazadakilerden hiç bir farkı yok hatta daha uygun fiyata alabilirsiniz. Tezgah sayısı sınırlı olmasına rağmen oldukça ilgi çeken bu yeri gidip görmelisiniz.

14. Villa Borghese

Sahip olduğu 1.700 dönümlük alanı ile sadece Roma’nın değil, Avrupa’nın en geniş kent parklarından birisi sayılan Villa Borghese, fazla turistlik olmamasına rağmen şehrin karmaşasından uzaklaşmak için ideal bir yer.

Doğal güzelliklerin Roma sanatı ile buluştuğu park, 1901 yılında kent meclisi tarafında Borghese Ailesi’nden satın alınan bahçelerin içerisine 1903’te kurulmuş.

Bünyesinde özellikle çocuklu ailelerin keyifli zaman geçirecekleri Roma Hayvanat Bahçesi’ni, 19. yüzyıl mühendisliğinin başarılı örneklerinden Pincio’nun Su Saati’ni, Londra’daki Shakespeare Tiyatrosu’nun birebir kopyası Silvano Toti Tiyatrosu’nu barındıran parkta yürüyüş yaparken her biri ayrı güzellikteki çeşmelerin, koruların ve bahçelerin fotoğraflarını çekebilirsiniz.

Yerel halkın koşu, yürüyüş gibi aktiviteler için sıkça geldiği parkından güzel bir piknik fena olmaz.

15. Aziz Petrus Meydanı

Ortasında İskenderiye’den getirilen ve geçmişi M.Ö. 1. yüzyıla kadar uzanan bir dikilitaşın bulunduğu görkemli Aziz Petrus Meydanı, 1656-1667 arasında Papa VIII. Alexander için inşa edilmiş.

Yapımı sırasında Vatikan’ın sıkı denetimlerine maruz kalan meydanın solunda Bernini, sağında ise Domenico Fontana’nın tasarladığı 2 çeşme yer alıyor. Meydana ilgi, papanın konuşma yaptığı günlerde, özellikle yılbaşında, bir hayli artıyor.

16. Trastevere

İsmini Tiber Nehrinin diğer tarafında olmasından alan ve Roma şehir merkezinden bu nehirle ayrılan Trastevere Bölgesi, Vatikan’ın güney tarafında yer alıyor. Nehrin diğer tarafına geçenlerin hayran kaldıkları, şahane yerel pizza ve pastaları, şarapları, birbirinden şirin kafeleri, mikro birahanelerle dolu Arnavut kaldırımlı sokakları, sarmaşık kaplı tavernalarıyla hem bohem hem de oldukça estetik bir semt.

Roma’da görülmesi gereken önemli yerlerden biri burası. Labirent gibi dar sokakları, renkli evleri, taş sokakları ve yaşam enerjisiyle ile kendine hayran bırakan Trastevere’nin Santa Maria isimli küçük bir meydanı bulunuyor.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER YAZILAR

Roma Havalimanı Ulaşım Rehberi için tıklayın.

Roma’da hayat kurtarıcı Roma Gezi Notları için tıklayın

Roma’da ne yenir sorusunun cevabı için tıklayın

Beni ve daha birçok fotoğrafımı instagram adresimden takip edebilir ve Youtube kanalım paylaşımları izleyebilirsiniz.