Elif'in Atlası

''Yaşa, Seyahat Et, Maceraya Atıl, Şükret ve Asla Pişman Olma''

Yedigöller Milli Parkı Gezilecek Yerler, Nerede ve Nasıl Gidilir?

Yedigöller Milli Parkı Gezilecek Yerler, Nerede ve Nasıl Gidilir?

Yedigöller, özellikle sonbahar aylarında sarıdan kızıla dönen yapraklarla bürünen fotoğrafları bol bol gördüğümüz en özel milli parklarımızdan. Zaten benimde buraya en çok gitmek istememin nedeni fotoğraflarda gördüğüm renklere hayran kalmamdandı. Yıllarca gitmek istediğim ama yeni gitme imkanı bulduğum Yedigöller Milli Parkı gezimle ilgili bilgileri vakit kaybetmeden anlatmak istiyorum.

Yazıyı okumaya başlamadan önce Yedigöller, Efteni Gölü ve Güzeldere Şelalesi videomu izleyebilirsiniz. Abone olarak desteklerinizi bekliyorum 🙂

Yedigöller Milli Parkı Nerede? Nasıl Gidilir?

Özellikle sonbaharda yaprakların yere süzülüşünü görmek ve ortaya çıkan kızıl tabiatın atmosferinde kaybolmak için gidebileceğiniz en güzel yerlerden biri. İşte gördüğünüz bu güzel yer, Bolu’nun kuzeyinde, Düzce’nin de doğusunda bulunuyor.

Yedigöllere nasıl gidilir derseniz, Ankara-İstanbul karayolunun 152. km.’sindeki Yeniçağ yol ayrımından dönmeniz gerekiyor. İstanbul-Ankara otoyolundan, Bolu-Yeniçağ çıkışından ayrıldıktan sonra Bolu-Gerede yoluna girip  19. km.’deki  Yedigöller tabelasını  görünce dönmeniz gerekli.

Ben günübirlik buraya tur düzenleyen Boytrek Grubu ile geldim. Özel araçınız yoksa en iyi yol bu tarz bir grup yada turla gelmek olacaktır.

Yedigöller Milli Parkı Yeme İçme

 
Yedigöller Yeme İçme

Öncelikle şunu belirteyim. Yedigöller Milli Parkı’nda göl manzarasına karşı süper serpme kahvaltı ya da yemek yeme hayalleri kurmayın. Çünkü burada yemek yiyip kahvaltı edebileceğiniz mekan sayısı sınırlı. Onlarında beklentilerinizi karşılayıp karşılamayacağı konusunda emin değilim.

Benim tavsiyem, yanınıza yiyeceğinizi içeceğinizi alıp gölün etrafındaki ahşap masalarda piknik keyfi yapmanız. Her yerde içilebilir su çeşmesi de var, bilginiz olsun. Bu arada “Mangal yapacağım” derseniz, kesinlikle yasak olduğunu bilin. Sadece bungalovlarda kalıyorsanız, kendi terasınızda mangal yapabiliyorsunuz.

Tabii yanınızda hiç bir şey getirmediyseniz, Bolu Yedigöller’in en büyük gölü olan Büyükgöl’ün çaprazında Habitat Restaurant var. Orada saat 12’ye kadar kahvaltı yapabiliyorsunuz. Ama dediğim gibi beklentiniz yüksek olmasın, ortalama bir kahvaltı geliyor önünüze. Ve fiyatlar biraz yüksek. 2 kişilik kahvaltı 70-80 TL civarında.

Onun dışında Bolu tarafından gelirken yan yana birçok çay evi, gözleme yeri ve köy ürünleri satan manzaralı salaş teraslar görüyorsunuz. Biz de grupça  Ayıyakası Teras Çay Evi’nde gittik. Öğle yemeğimizi ekmek arası sucuk ve ayran yiyerek temiz havayı içimize çekerek yaptık.

Yedigöller Milli Parkı Hakkında Bilgiler

Öncelikle İlkbahar’ı ayrı, Sonbahar’ı ayrı güzel olan Yedigöller hakkında kısa bilgiler vereyim diyorum:

  • Adından da anlaşılacağı üzere Yedigöller Milli Parkı, 7 adet gölü içerisinde barındırıyor.
  • Bu göllerin oluşumu ise şöyle: Kitlelerin kayması sonucu vadilerin önü kapanıyor. Vadilerin önü kapanınca da arka kısımda set göller oluşuyor.
  • Bu set göllerin hepsi birbirine bağlı bu arada.
  • Ayrıca Yedigöller Havzası, tam 1642 hektar büyüklüğünde ve deniz seviyesinden yüksekliği 883 metre.
  • Türkiye’de ilk alabalık üretme istasyonu, 1969’da burada kurulmuş.
  • Bitki örtüsü çok geniş olduğu için birbirinden farklı ağaç türleri ile ülkemizin en güzel karışık doğal ormanlarından biri. (kayın, gürgen, fındık, kızılağaç, akçaağaç, ıhlamur bunlardan bazıları.)
  • Ayrıca birçok yaban hayvanına da ev sahipliği yapıyor. (100’ün üzerinde kuş, sincap, tilki, kurt, tavşan, domuz ve yabani ördek gibi)
  • Son olarak da Bolu Yedigöller, ”milli park” olarak 1965’te koruma altına alınmış durumda.

Yedigöller Milli Parkı’nda Gezilecek Yerler

Haritada görüldüğü gibi Yedigöller’de bolca göl, şelale ve seyir terası göreceksiniz. Şehir kaçıp doğaya sığınmak için oldukça harika bir tercih.
Haftasonu gelecekseniz kalabalığa kalmamak adına erken gelmenizi öneririm. biz gece İstanbul’dan yola 1’de çıktık. Sabah 7 sularında Yedigöller’e varmış olduk. O saatlerde oldukça soğuk olduğunu söyleyebilirim. Tahta masalarda yanımızda getirdiklerimizi yiyerek kahvaltımızı yaptıktan sonra gezmeye başladık. Not olarak kamp yapmak içinde oldukça fazla gelen insan olduğunu belirtmeliyim. İmkanınız varsa mutlaka hafta için gelmeye özen gösteren.
Gezeceğiniz yerleri listelemek gerekirse:
  • Büyükgöl
  • Deringöl
  • Seringöl
  • Sazlıgöl
  • Nazlıgöl
  • İncegöl (Uzungöl)
  • Küçükgöl
  • Gülen Kayalar, Dilek Çeşmesi
  • Kapankaya Seyir Terası
  • Atmaca Seyir Terası
  • Yedigöller Şelale

İncegöl (Uzungöl)

İncegöl
İncegöl

Göller bölgesine girdiğimiz için artık ücret ödemesi yapılması gerekiyor. Ücretle ilgili bilgileri yazının ilerleyen yerleri yazıyor olacağım. Biz ilk olarak kulübenin hemen yanındaki  İncegöl ile Yedigöller gezimize başlıyoruz.

Bolu Yedigöller’de üzeri yemyeşil olan İncegöl. Burası adı gibi ince ve uzun bir göl. Üzeri yeşil yaprakların tozlarıyla kaplandığı için yemyeşil görünüyor. İlk bakışta biraz garip gelse de sonrasında oldukça hoş bir görüntü olduğunu kabul ediyor insan. İncegöl’ün sağ tarafındaki patikadan devam ediyoruz.

Sazlıgöl

Patikadan 100 metre ilerledikten sonra tüm güzelliğiyle Sazlıgöl karşılıyor. Gerçekten sonbaharda göllerin görüntüsü bir başka.Daha bunu 2. gölü görür görmez anlıyorum. Renklerin birbiriyle dansı mest ediyor. Hele de özellikle ağaçların gölgelerinin suya yansıyarak dans ettiği eşsiz görüntüler.

Nazlıgöl & Kurugöl

Nazılgöl’ün etrafında kuş sesleri ile yürümek mümkün. Ayrıca piknik yapmak içinde alanlar mevcut. Kamp yapmak isteyenleride unutmamak gerek. Nazlıgöl’ün etrafında kampta yapılabilir. Ama sadece izin verilen alanlarda. Kamp yapmak için alanlar belirlen ama bunu dinleyen pek kimse yok gibi.

Yedigöller Milli Parkı’nda fotograf çekmek için ideal yerlerden biri burası. Nazlıgöl’ün etrafında dolaştıktan sonra çıkışta Kurugöl tabelasını görüyorum. Ama sadece tabela, çünkü adı gibi gerçekten kuru. Sadece küçük bir çukurdan ibaret. Yağışın yüksek olduğu zamanlarda Nazlıgöl’den taşan sular ile besleniyormuş.

Deringöl

Yedigöller/Büyükgöl

Bütün göller birbirine yürüme mesafesinde o yüzden kendinizi doğaya bırakın ve yürümeye devam edin derim.

Deringöl’ün yanına ulaşır ulaşmaz ilk dikkatimi çeken, fotoğrafta gördüğünüz gibi gölün üzerini tam sararmayan yeşil yaprakların kaplamış olması. Neredeyse suyun yüzeyi yapraklardan hiç görünmüyor. Bolu Yedigöller’deki Deringöl’ün kenarında kamp kurabiliyorsunuz. Hemen yanında kampçılar çadırlarını kurmuş keyif yapıyorlar. Çaprazda abdesthane ve tuvalet bulunuyor. Duş alma imkanı yok.

Deringöl’ün sağ tarafındaki patikadan 5 dakika boyunca yürüyünce tüm serinliğiyle güzel bir görüntü karşılıyor:

Yedigöller Şelale

Yedigöller Şelalesi

Şelale deyince herkesin beklentisi farklı oluyordur. Bende fazla beklentim olmadan ilerlerken ormanın derinlikle adete saklanmış yedigöller Şelalesi ile karşılaşıyorum.

Havası öyle güzel ki anlatamam. Tabii her yer ağaçlarla kaplı olduğu için ve şelalenin getirdiği serinlikten dolayı baya soğuk oluyor.

Bu arada şelalenin yakınlarında Dilek Çeşmesi ve Gülen Kayalar bulunuyor. Biraz dolambaçlı bir yoldan çıkarak varmanız mümkün. Gülen Kayalar’a neden bu adı vermemişler anlam veremedim. Uzun uzun baktım ama gülen bir taraf görmedim 🙂

Şelaleyi gördükten sonra tekrar geri dönüyorum ve Deringöl’e arkamı dönerek geniş alandan Yedigöller’in en büyük gölüne doğru yürüyorum:

Büyükgöl

Büyükgöl
Büyükgöl

Yedigöller Milli Parkı’nın en büyük gölü adı üzerinde Büyükgöl. Etrafını tam tur yürüdükten sonra balkon tarafına geliyoruz. Gölün neresinde olursanız olun her yerinden ayrı güzel. Sararmaya yüz tutmuş ağaçların görüntüsü, bu ağaçların gölgelerinin yansıması, resmen görsel bir şölen sunuyor. Zaten en güzel fotoğraflarda Büyükgöl’de çekilenler oluyor.

Çünkü gölün etrafı açıklık ve ağaçların yansıması göle daha güzel vuruyor. Ayrıca milli parkın da en büyük gölü, tam 25.000 metrekarelik bir alana sahip ve en derin noktası da 16 metre.

Seringöl

Büyükgöl’ün kuzeyinde, yürüme mesafesinde bulunan Seringöl, Mengen tarafından gelindiğinde ilk göreceğiniz göl. Yolun hemen dibinde bulunuyor. Derinliği 2,5 metre. Öyle çok büyük bir göl değil. Ya da Büyükgöl’ü gördükten sonra ben böyle hissediyor olabilirim.

“Hangi gölleri daha çok sevdin” diye soracak olursanız; Büyükgöl, Nazlıgöl, Deringöl ve İncegöl benim favorim oldu diyebilirim.

Kapankaya Seyir Terası

Bütün gölleri gezdikten sonra öğle yemeğini yemek için yola koyulduk ve Kapankaya Seyir Terası’na vardık. Patika merdivenlerden 5 dakika çıktıktan sonra Gözlem Kulesi’ne ulaştık. Havanında açık olmasını Yedigöller’in ormanlık alanını, Büyükgöl, Deringöl ve Nazlıgöl manzarasının tadını çıkarak seyre dalıyoruz.

Kapankaya, yaklaşık 49.600 hektarlık bir alanı kapladığı için, Gözlem Kulesi’nden doğayı izlemek bir başka güzel oluyor.

Fotoğraf tutkunları burada harika fotoğraflar çekebilir. Ya da benim gibi bir hayalin peşinden gidenler, manzaraya dalıp güzel hayaller kurabilir.

Yedigöller Milli Parkı Ücret Tarifesi 2020

  • Şahıs: 7 TL
  • Motorlu Bisiklet: 14 TL
  • Otomobil – Kamyonet: 21 TL
  • Minibüs: 63 TL
  • Otobüs: 189 TL
  • 1 Ünite Çadır (günlük) 40 TL

Güzel fotoğraflar çekebileceğiniz bir gezi olsun sizin içinde.

elifinatlasi

Merhabalar, ben kim miyim? Hayallerinin peşinden koşan, dünyada ayak basmadik yer bırakmak istemeyen, aldığı maaşı uçak biletlerine yatıran, bulduğu her fırsatta kendini yollarda bulan, gülümsemesi hiç eksik olmayan, minyon, çıtı pıtı bir hatun kişiyim :)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir