Çatalca Çilingoz Tabiat Parkı’nda Hiking

Çilingoz Tabiat Parkı

Çilingoz Tabiat Parkı videom youtube kanalımda yayında 🙂 Videomu izleyip, kanalıma abone olursanız çok mutlu olurum:)

İstanbul’un arka bahçesi konumunda olan  Çatalca Çilingoz Tabiat Parkı, biz İstanbulluların nefes alabileceği yerler arasında. Çilingoz’a gidildiği zaman deniz, orman, göl ve sazlık manzaralarını bir arada görmek mümkün.

2011 yılında tabiat parkı ilan edilen Çilingoz Tabiat Parkı 17.75 hektarlık bir alanda bulunuyor. Hem trekking severlerin hem de kampçıların oldukça uğrak yerlerinden biri. Yazımda size buraya nasıl gidilir, neler yapılır ve giriş ücretleri gibi çok bilgiyi aktarmaya çalışacağım. Çilingoz Tabiat Parkı’nda Trekking vakti 🙂

Çilingoz Tabiat Parkı Nerede?

Çilingoz Tabiat Parkı İstanbul’un Çatalca ilçesinin Yalıköy semtinde yer alıyor. Çatalca merkeze 62KM uzaklıkta olup, İstanbul Beşiktaş’tan 112KM yaklaşık 2 saattir. Konum için tıklayın.

Giriş Ücreti

Çilingöz Tabiat parkının giriş ücretleri ise;

Kişi başı 5 TL, bisiklet için 5 TL, motosiklet için 10 TL, otomobil için 15 TL, minibüs için 45 TL, midibüs için 75 TL, otobüs için 120 TL, 1 Ünite ( 4 kişilik) çadır yeride 25 TL’dir.

Benim Çilingoz Tabiat Parkı’ndaki Bir Günüm

Parka ulaşım konusunda bir şeyler yazmadım farkındayım. Açıkcası araç olmadan ulaşımın zor olacağını düşünüyorum. Benim de gruba dahil olduğum trekking grubu ile sabahın erken saatlerinde İstanbul’dan yola çıktık. Çatalca merkezdeki kahvaltı molamızın ardından tabiat parkının bir yerinde otobüsten inip, son hazırlıklar sonrasında yavaş yavaş yürüyüşe başladık.

Gitmeden önce beni yağmur yağar falan diye epey endişe etmiş olsamda yağmur yoktu. Kendimi epey şanslı hissettim 🙂

Yürürken ormanlık alanda teyzelerin poşetlere bir şeyler doldurduğunu fark ettik. Merak edip sorduğumuzda pancar topladıklarını söyledir. Bu şekilde toplamaya çalışan başka insanlarda vardı.

Yürüyüş esnasında harika manzaralar eşliğinde doğanın uyanışına tanıklık ettik. Neredeyse yürüyüşün 6-7 kilometrelik bölümü bittikten sonra ilk durağımız olan Cennet Şelaleleri’nde mola vermek için durduk.

Cennet Şelaleleri

Şelale derken aklınıza yüksekten akan bir şelale gelebilir. O beklenti ile gitmeyin. Parkın içinde bulunan irili ufaklı pek çok dere var. Bu dereler izledikleri yol yolunca geçtikleri yerlerde küçük şelaleler oluşturmuşlar. Peş peşe bulunan bir çok şelale görme imkanı sunmuş bu durum.Hal böyle oluncada adı Cennet Şelaleleri olmuş. Mevsim gereği suyun soğuk olduğu için siz suya girmedim. Yaz dönemleri rahatlıkla girebiliyor.

Öğle Yemeğinde Çantamda Neler Vardı 🙂

Bir termos kahve olmazsa olmaz 🙂 Yola çıkmadan simit almıştır. Onun dışında kahvaltı türü yiyecekler ve arada atıştırmak içinde meyve getirmiştik yanımızda. Açık havadan mıdır nedir sanırım 2 ye yakın simit yedim 🙂 Temiz hava iştah açar dikkat ….

Kuzuludere Göleti

Mola bitti yeniden yola çıktık o harika doğru manzaraları eşliğinde ve bir yandan kuş sesleri. Kuzuludere Göleti’ne yaklaşınca fark ettik ki, doğaya ne kadar çok ihanet edilmiş. Çöplükten geçilmiyor. Onun bize değil bizim ona ihtiyaçımız var. Belki bunu çoğu kişi unutmuş.

Kuzuludere Göleti aslında baraj dan oluşan yapay bir gölet. Önemli miktarda içme suyunu karşılayan bu gölet harika manzaralar sunuyor.

Gölete gelmeden önce sarımsı göreceğiniz kayalık bölge maden yatağıymış. Yanlış biliyorum olabilirim ama kuvars kumu çıkarılıyormuş.

Yalıköy Sahil

Parkın bir ucundan başladığımız yürüyüşümüzü sahilde sonlandırdık. Yazları denize girilen bu sahil bu mevsimde fazla talep görmüyor gibi 🙂 Edindiğim gibilere göre kalabalıkta oluyormuş.

Yürüyüş sonunda ne kadar yürüdüğüme baktığımda 20 kilometre gösteriyordu 🙂 İnanın hiçte yorulmadım. Hatta çabuk bitti gibi bile geldi. Günün 5 saatlik bir bölümünde yürümüşüz. 

Akşam yemeğinide Çatalca merkezde bulunan Tarihi Çatalca Köftecesi’ nde yedikten sonra istikamet evlere. Bu arada köftecinin merkezi dışında başka bir şubesine gitmeyin. Merkezde bir porsiyon köfte 20 TL.

Çilingoz Tabiat Parkı’na Ne Zaman Gitmeli?

Yazın denize ve dereye girebilme ihtimali yer ne kadar cazip geliyor olsada ben bahar mevsimini ve sonbaharı daha çok tercih ederdim. Biri doğanın uyuması. Biri doğanın uyanışı. Ayrıca havada son derece güzel oluyor. Hem üşümüyorsunuz hem de terlemiyorsun. Daha olsun dimi 🙂

Trekking İçin Neler Gerekli

• Parkurun zorlu ya da kolay olmasına göre değişkenlik gösterir ama bastona ihtiyaç olabilir.
• Yanınızda mutlaka yedek kıyafet alın. Suya girme durumu olabilir.
• Ayakkabı tercihinizi doğa yürüşüne uygun ve su geçirmez olmasına özen gösterin.
• Yanınıza mutlaka yiyecek ve su alın.
• Kıyafetinizi korumak için tozluk alabilirsiniz.
• Sırt çantanızı nelere ihtiyaçınız olabileceğine göre tercih edin. Hatta 2 çanta getirip birini araçta bırakabilirsiniz.
• Yağmur yağma ihtimaline karşı yağmurluk bulundurabilirsiniz.

Aklıma gelen olmazsa olmaz şeyleri sıraladım. Gerisi size kalmış. Fikirlerinizi beklerim 🙂

Seyahatle kalın…

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER YAZILAR

Istranca Ormanları ve Monopetra Kayalıkları